• 118
    herşey soyunma odasında duvarda yazan şu yazıyı okumamızla başlamıştı;
    "voetbal is simpel, maar het moeilijkste wat er is, is simpel voetballen." ne demekti bu, bir işaret miydi yoksa cnyvz ve tayfasının kafamızı karıştırmak için başvurduğu bir yöntem miydi, hayır, ingilizce de değildi ki yazılan cümle kendimizi idare edecek kadar varolan turistik lisanımızla olayı bir çırpıda çözelim... almanca desek değil (vaktiyle epey video izlemiştik en vhs'sinden) hollanda lisanında karar kılıp hemen akıl üstadımız rijkaard'ı aramaya karar verdik.

    -alo frank ben saunders...
    -ne frank'ı lan mahmut ben.!!1!!
    -pardon abi yanlış aramışım.
    -anan..... dıt dıt dıt dıt...(o son küfürü etmeyecekti)

    soyunma odasında ölüm sessizliği hakim olmuşken bu kez doğru numara tuşlanır ve mert (çetin) aracılığı ile akıl hocamıza ulaştık ve sor bakalım mert "voetbal is simpel, maar het moeilijkste wat er is, is simpel voetballen" ne demekmiş dedik, ( elimizin altında laptop olsaydı google dan bakardık) mert de hemen atladı hocaya sormadan; aa, ben biliyorum bunu hoca daha önce söylemişti, "futbolu basite indirgemeyin, basit olanı herkes yapar, asıl iş zoru seçmektir" dedi. ulan bu bizim hocanın mantığına paralel birşey değil desek de yapacak çok şey yoktu o an...

    veteran takımı olarak (yaş ortalamasını bir tek ben yükselttiğim halde takımın adı veteran kaldı ya neyse) maça hızlı başladık, öyle hızlı başladık ki * yarım saat erken başlamışız maça (7-8 oynayacağımıza 6:30-8 oynadık) genel itibariyle hep 4-5 farkı koruyup önde götürsek de maçı aklımızdan mert'in söyledikleri çıkmıyordu bir türlü, istediğimiz oyunu sahaya yansıtamıyorduk önde olduğumuz halde, her geçen maç formuna form katan psychonaut ve yancısı orkun'un gol yollarındaki meziyetleri, nkfvas nin her zamanki klası, tobiyas makkenzinin defansı tek başına toparlaması, kalede iker casillas'ın * (bazı güçler tarafında hafta boyu baskı altına alınmış olmasına rağmen.!!) her geçen dakika devleşmesi, benim naçizane "box to box oynarım ben hacı" deyip de (yaşıma başıma bakmadan) solunum için üst solunum yolu dışında seçenek aramaya gittiğim dakikalarda rakip çakalların en formda oyuncusu, içine panter kaçmış bir childofbodom'un da etkisiyle ahanda gitti canım maç derken; olum bu mert'in lafıyla iş yapıyoz, bu defa dediğinin tersini yapalım dememle birlikte fark açıldı ve ben deyim 5 siz deyin 10 farkla kazandık bu defa.
    rakibe gelirsek; -ki gelmeyeceğim, her maç kazanmalarını adet haline getirdikleri için maçtan önce baklava iddiası ortaya attılar ancak arkasını göremediğim için kendilerine laflar hazırladım.

    vesselam; her geçen hafta daha da keyifli geçen bir müsabaka daha geride kaldı, gelen herkesin (yancılar dahil) eline ayağına emeğine sağlık... tam kazanmayı alışkanlık haline getirecekken lig bitti, veteran takıma önümüzdeki sezon için kamp teklifimle entry'min sonuna geliyorum; gümüldür orman kampında 15 gün çadır kampı; nasıl... ? *

    not: "voetbal is simpel, maar het moeilijkste wat er is, is simpel voetballen."
    "football is simple, but the hardest thing there is, is to play simple football."
    ''futbol basit bir oyundur. zor olan, futbolu basit oynamaktir.''
    yada buna benzer birşey, gugıldan baktım. *

    not 2: o son şutu çekmeyecektim.!!1!!1!!1. *
  • 41
    klasik yorum:
    haftaiçi yaptığımız antrenmanlarla maça iyi hazırlanmıştık ama işimizin kolay olmayacağını biliyoduk. maalesef o kadar çalışmamıza rağmen yan toptan talihsiz bi gol yedik. ama çabuk toparlanıp golü bulduk, sonunda da galip gelmesini bildik. artık kalan maçları da kazanıp şampiyonluk ipini göğüsleyeceğimize inanıyorum. bu taraftar her şeyi hakediyor.

    gerçekçi yorum:
    maça her iki takım da tutuk başladı, ben kaleden çıkana kadar 0-0'dı skor.. forvetlerimiz adeta birer cenabet guiza'ydı, sadece guiza olsalar bile 2-3 gol atmamız işten bile değildi ama baktım olacak gibi değil tuttum tobi'nin* kulağından kaleye geçirdim. adeta bir gol kaçırma makinesine dönüşen ekmek teknesi'ndeki kirli karakteri gibi forması göbeğinden dolayı aşağı yetişmeyip göbek deliğini açıkta bırakan childofbodom'un da o açıkta kalan göbeğine şaplağı indirdim. şaplağı yiyen childof biraz olsun kendine geldi ve zor da olsa 1-2 tane gol atmayı başardı.

    maçın ilk dakikalarında sahada yuvarlanmakla koşmak arası bi şeyler gerçekleştiren cnyvz'a gözüm takıldı, dedim "olum napıyosun?", "koşuyorum abi" dedi. "hee taam o zaman" dedim, gıdısını gli gli gli diye okşayıp moral verdim, bu hareketim hoşuna gitmiş olacak ki ardından yaptığım güzel asisti golle süsleyerek adeta bana teşekkür etti, mutluluğu gözlerinden okunuyordu.

    ayrıca ileride x factor ile yakaladığım uyum gözle görülmeye değerdi. tsubasa** misaki ikilisi gibiydik adeta. bi topa aynı anda vurmadığımız kaldı.
    öss* fatihi reverdy de defanstaki başarılı hareketleri ve zaman zaman ileri çıkışlarıyla göz doldurdu.
    tobiyas makkenzi'ye ise nickini tez zamanda tobias linderoth olarak değiştirmesini öneriyorum, zira kendisine ne zaman tobi diye seslensek kafamda direk tobias linderoth silüeti oluştu, makkenzi falan hikaye..

    karşı takımda ise 10numara kalesinde adeta devleşti. yaptığı higuita kurtarışlarıyla maça damgasını vurdu. ayrıca çocukken kendisini mahallede topla fazla oynatmamış olacaklar ki sık sık oyuna dahil olup kaleci-oyunculuğa soyundu, bunda da gayet başarılı oldu ve karşı takım maçtaki en net pozisyonlarını onun kaleci-oyuncu gibi topu eliyle önüne atıp kendi sahasından bizim sahaya yardırmasıyla yakaladı.

    saunders ise tam bir tecrübe abidesi olduğunu yaptığı sağlam hareketlerle gösterdi. takımında geriden oyun kuran isimdi.
    nkfvas da aynı şekilde takıma liderlik etti, atakları olgunlaştıran ve takımı yönlendiren isimdi. maçta en iyi yaptığı şey ise rakip takımın kalecileriyle sohbet etmek oldu.
    milletin zenci oyuncu oynatmasından çok etkilenen psychonaut tüm arayışlarına rağmen zenci oyuncu bulamayınca "ne emo, ne eto'o, yaşasın anadolu çocuğu memo" diye isyan edip maça halis muhlis beyaz bir türk getirdi.

    ayrıca sana da laflar hazırladım camelsoft!*

    öte yandan bir menajer edasıyla kenardan bizi izleyen franchi maçtan sonra yaptığı açıklamada; "vi hev dı sam posibilitiiz sam big çensız sam big okazyons samting layk det bat vat ken ay du samtaymz? itz di futbol detz dı futbol samting hepınd, evriting iz samting hepınd.. bat enivey nav iz in dı tabelaa vi hev tu siin dı situveyşın nov is sekınd poziyşın end van point moor.. ay don vant tu si dı bek, ay vant tu si dı front." diyerek tartışmalara son noktayı koydu.

    en kısa zamanda yeni bir maçta daha görüşmek dileğiyle, esen kalın efem..
  • 1
    izmirli yazarların katılımları ve istekleriyle zaman ve mekan belirlenecektir. katılmak isteyen yazarlar ben childofbodom'a ya da cnyvz'a isteklerini ve katılmak istediğini yazabilir. bize veya başlık altına yazdıklarınıza göre zaman ve mekan belli olduktan sonra katılımcı sayısına göre ya tek maç ya da turnuva halinde bir organizasyon olacaktır.

    sen izmir'sin büyük düşün.
  • 43
    maç hakkında yazılanları okuyunca şaşkınlığımı gizleyemediğim organizasyon.
    takım arkadaşlarımın bile modern futbolun gereği olan alan savunmasından anlamaması ve yaptığım alan daraltmayı anlamaması beni derinden yaraladı. benim için koşmuyor diyenlere hatırlatmak isterim ki hagi'de koşmuyordu.* tekniğimle takımımın pozisyon bulmasına yardımcı olduğumdan zerre şüphem olmadığı için bu tip yazılara itibar etmiyorum.

    rakip hakkında gözlemlerim;

    10numara: bundan böyle benim için bir taffarel, bir simovic'tir. kendisinden box to box kalecilikte gördüm ya ölsemde gözüm arkada kalmaz.
    saunders: bir popescu edasıyla takımı için elimden geleni yaptı fakat takımını mağlubiyetten kurtaramadı. yine de tartışmasız sahanın en çok koşanı ve mücadele edeniydi.
    nkfvas: futbolda mevkisiz oyuncular vardır, her yerde oynar. işte bu adam böyle bir adam; kaleden forvete kadar tekniğinin inceliklerini konuşturdu sahada. ayrıca kendisine attığım bacak araları için burdan özürlerimi yolluyorum.*
    psychonaut: kendisinin maçın başlarında kondüsyon sorunu görünsede ilerleyen dakikalarda takımının onurlu mücadelesine katıldı ve bir nevi hugo suat gibi mücadele etti.
    psychonaut'un arkadaşı: kendisini hakan şükür tipli modern santrafor ilan ediyorum. havadan yerden oyunun her alanında çok etkiliydi fakat büyük bir son vuruş eksikliği göze çarpmadı değil. kendisinin tez zamanda yazar olmasını ve zirvelere akmamızı istiyorum.

    takımım hakkında gözlemlerim;

    tobiyas makkenzi: daha öncede belirtilmiş kendisi tobias linderoth'tur. fm oynayanlar için söylüyorum kendisinin defence 20, passing 17, kalecilik yeteneği 5 yıldızdır.
    childofbodom: maçtan önce kendisini samuel eto'o olarak lanse etmiş, bizleri beklentiye sokmuş fakat daha onuncu dakikada kendisini yere atıp ''ben bittim beyler'' diyerek sadece tipinin eto'o ya benzediğini göstermiştir. en güvendiğimiz kale konusunda da seri goller yiyerek şike soruşturmasından kafaları karıştırmıştır.
    reverdy: premier league standartlarında stoperlik yapmıştır. rakip kontralarında yerinde müdahelelerde bulunmuş ve servet çetin'den kolajlar sunmuştur.
    x factor: kendisi galatasarayımızın aradığı box to box orta sahadır. buradan yetkililere sesleniyorum bu cevheri keşfedin. inanılmaz bir tekniğe ve oyun zekasına sahiptir.
    mert insani: her ne kadar hakkımda atıp tutmuş olsa da, kendisi tartışmasız sahanın süperstarıydı. maçın bizim adımıza kilit adamı ve rakibe en çok sorun çıkaran adamı oldu. maç içinde kendisinin çok güzel bir pasını harcadığım için buradan özürlerimi borç bilirim.

    genel gözlem;
    izmir'li yazarların hepsi şişmandır efendim. mert insani ve tobiyas makkenzi hariç kilo ortamamız 90'dı. bu ortalamayı ise 60 kglık psychonaut ile yakalamamız oldukça düşündürücüdür. en kısa zamanda tekrarında buluşmak üzere; sağlıklı yaşam için spor!
  • 394
    eksilerde halay çeken soğuk havaya ve çanaklarında donan tere aldırmadan dün geceki maçta oynayan x factor, cnyvz, cnkyvz, saroc, mert insani, marcha de la vida, ilovedonut, hsnyvz, reverdy, childofbodom, orkun abi ve isimlerini bilmediğim* renktaşlarıma, ayrıca her maçta olduğu gibi yine kenardan desteğini esirgemeyen zminrna renktaşıma teşekkür ederim. büyük fedakarlık bu. sağolun.
  • 487
    bir türlü gerçekleştiremediğimiz organizasyon. hazır havaların da güzelleşmeye başladığı günlerde artık başlayalım diyoruz. ilk maçtan sonra belli bir saati alır her hafta sürekli hale getiririz, hepimiz için çok güzel bir aktivite olur.

    şu an bir takım bir kişilik boşluk dışında hazır durumda. perşembe veya cuma günü(5 6 nisan) ilk maçı yapalım diyoruz.

    katılmak isteyen arkadaşlar bana mesaj yoluyla telefon numaralarını ve isimlerini yazarlarsa sevinirim.
  • 498
    yaklaşık 6 ay önce izmir'e taşınan eski istanbullu bir sözlük yazarı olarak gerçekleştiği takdirde katılmak isteyeceğim etkinlik. zaten hiçbir zaman yetenekli ve iyi değilken bir de aynı anda iş ve yüksek lisans, sonrasında da evlilik hazırlıkları derken son 3 yıldır ayağıma doğru düzgün top değmediğini iletmek istiyorum ki beklentiler de buna göre oluşsun. oynadığım dönemde kondisyonumla sağdan topu yardırıp en sonunda berbat bir orta açmam veya kale yerine dağlara taşlara atmamla sabri'ye benzetilmekteydim, şu an kondisyon da gitti durumumu varın siz düşünün.* yine de ara ara böyle bir etkinlik olursa bahanesiyle hem spor yapıp kondisyon kazanmış olurum hem de izmir'e yeni taşınan biri olarak izmirli sözlükdaşlarla tanışmış olurum diye düşündüm.
  • 219
    öncelikle 4. nesil yazarlara hoşgeldin diyorum. biz böyle arada bir halı saha maçı yapiyoruz. madem siz de galatasaray sözlük yazarısınız, niye katılmayasınız?
    hemen katılımcılardan aradığımız özellikleri sıraliyim;

    1-çirkef olacak - yoksa ulema (cnyvz) 'nin takimini başka türlü yenemeyiz :(
    2-sabır taşı olacak ( saroc'un kaçırdığı gollerden sonra intihar etmemek için) üzer.
    3-kötü oynayacak ( biz yeteri kadar iyiyiz lol)
  • 288
    kikirik spiker-yorumcu-kameraman, adeta 3 in 1 x factor'ün eşşiz yorumlarıyla renklendirdiği, kıran kırana geçen maçın görüntüleri az sonraa!

    edit: yüklendikçe kronolojik sıraya göre ve kameraya kaydedilen golleri koyuyorum, sonra yok efendim benim golümü koymamışsın kıskanç herif, asistimi yemişsin pis adam falan gibi söylemlerle bana gelmeyin. ha kıskanç herifin tekiyim, pisliğim, çok konuşurum, dirsek atarım orası ayrı.*

    bir de boyut çok büyük olduğu için kesip kesip kısa videolar halinde koymayı tercih ettim, ayrıca gollerden sonra maçın önemli anlarından oluşan bir derleme yapmayı da düşünmekteyim.
    emeğe saygı beyler, rispek pliz.*

    - kameraya yansıyan tüm goller * -

    maçın ilk golü; http://tinypic.com/player.php?v=330a2ok&s=7

    bir duran top organizasyonu, cnyvz'nin asisti, buzdolabindadondurmayiyenpanda'nın golü ve yorumcu-kameran x factor'ün muhteşem yorumu; http://img200.imageshack.us/i/mtx.mp4/
    --- alıntı ---
    -psychonaut*: gol mü oldu lan?
    -x factor: hee gol oldu galiba.
    --- alıntı ---

    bir gol daha yelekli takımdan; http://tinypic.com/player.php?v=34xj8fd&s=7 *

    ilovedonut'ın asistinde fernando orkun bitiriciliğini konuşturuyor, kikirik spiker x factor ve "kale küçük bodom büyük" ne olduğunu bile anlayamıyor; http://img854.imageshack.us/i/okf.mp4/

    ilovedonut bu sefer soldan getirip ortasını yapıyor, defansta bir anlık anlaşmazlık vee yapmayın çocuklar, yapmayın çocuklar... http://img156.imageshack.us/i/68970056.mp4/
  • 365
    izmirli olarak katılmayı arzu ettiğim (yaş ve kilo itibari ile nerde oynayacaksam), ancak saati ve yeri itibari ile düzenleyen arkadaşlara tebessüm gönderdiğim organizasyondur.

    * sanırsın ki buca izmirin merkezi, benim bildiğim bu tip organizasyonlar katılımın yoğun olabilmesi için en merkezi yerlerde yapılır (örneğin fuar içindeki halı saha) böylelikle şehrin çeşitli noktalarına dağılan (beni saymayın bana her yer uzak) insanlara adil davranılmış olur.

    * bu tip organizasyonlarda katılımı yoğun tutabilmek için seçilecek saat çok önemlidir, evet üniversite gençliği ve bekar insanlar için gece 1-2 çok güzel bir saat olabilir. ancak ertesi gün çalışacak olan ve benim gibi evli kişiler için çok uygun bir saat değil. (hanım, benim cuma gece 1-2 maçım var desem bana hangi otelde diye sorar)
    ama derseniz abi yaşını başını almışın zaten aramızda ne işin var, o zaman başımı önüme eğer yoluma devam ederim :)

    * bu tip organizasyonları heyecanlı kılan sonrasında devam eden aktivitelerdir. örneğin maçı kaybeden takım, kazananı tatlı yemeye, içmeye falan filan götürür. beni kola ve benimolarla kandıramazsınız.

    * herşeye rağmen bu tip organizasyonlar çok faydalıdır, kaynaşmak tanışmak ve bir bütünlük sağlamak için en güzel yollardır. ahh ulan ahh bundan 10 sene önce çıkacaktınız karşıma, ben size yapacağımı bilirdim.

    şimdiden hepinize iyi eğlenceler, kimbilir belki bir gün bende bir organizasyona katılırım.
  • 378
    (bkz: #783993)

    ben kazandık yazmaya utanırdım, net!
    cnkyvz şanssız bir sakatlık geçirip çıktı, onun yerine kaleye ben geçtim.* masabaşı oyunları burda başladı. 4-5 fark öndeyken bir anda fark 2 dediler. arkasından eksik oynamanın sıkıntılarını yaşadık. ayrıca ilgili entryde arkadaşımız yarım saat eksik dedi ama tam 45 dakka eksik oynadık. buna rağmen takım arkadaşlarımı oynadıkları harika oyun için tebrik ediyorum. maçtan sonra childofbodom'un eksik takımı yendikten sonra timsaha yatıp sevinmesi ve ortada toplanıp sevinç gösterilerinde bulunmaları ne kadar büyük takım olduğumuzun özetiydi. karşılaşmayı şu futbol özdeyişiyle özetleyebiliriz;

    - bazen kaybederken de kazanırsın. ( georgeyvz )
App Store'dan indirin Google Play'den alın