• 18728
    sezonu şampiyon bitirecek futbol takımı. ama en çok ihtiyacı olan şey taraftarlarının yani bizlerin iyi kötü sonuçlara rağmen kenetlenmesi, birlik olmasıdır. kaybedilen maçtan sonra aramızdaki tartışmalar, oyuncuları ve hocayı yerin dibine sokarmak bizi ileri götürmez aksine geriye götürür. tinercilere, şikecilere, taraftar taklidi yapan belediye işçilerine malzeme vermememiz gerekiyor. biz bir olursak bizi kimse durduramaz.

    (bkz: biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen)
    (bkz: hedef 21)
  • 18730
    2017-2018 sezonunda ligde 22 maç sonunda;
    santraforu gomis 17 gol 4 asist
    kanat oyuncusu feghouli 5 gol 4 asist
    diğer kanat oyuncusu rodrigues 4 gol 7 asist
    10 numarası belhanda 2 gol 7 asist
    orta sahası tolga 6 gol
    stoperi maicon 5 gol atmıştır.
    diğer gol ve asist yapan futbolcularımızı bilerek yazmadım.
    neredeyse sıfırdan kurulan bir takım için bence bunlar gayet güzel istatistiklerdir. bana göre takımın temel 3 sıkıntısı var.
    1- duran top hastalığı hepimizin malumu artık. eğer duran top savunmamız biraz vasat üstü olsaydı, bugün 5-6 puan fark ile lider durumda olurduk. ve bu durum artık kronik bir hal almaya başladı, ki zaten 2. madde de söyleyeceğim durum ile benzerlik gösteriyor.
    2- takımımız çok kırılgan bir yapıya sahip, özellikle deplasman maçlarında... ve ne yazık ki bu durumda duran top hastalığı gibi kronik bir hastalık olmaya başladı. kasımpaşa ile oynarken bile reaksiyon verememeye başladık. hoca da söyledi "bir deplasman fobisi var galiba. bizden önce oluşan, bizden sonra da devam eden. bunu halledeceğiz, halledeceğiz de ne zaman halledeceğiz bilmiyorum. bu sene geçti artık, önümüzdeki sezonlar artık..." bence bu durum biraz da saha içindeki oyuncu yapısından kaynaklanıyor. misal kendi sahamızda futbolcular hakeme baskı kuramıyor.
    3- her ne kadar tolga ciğerci skor olarak katkı verse de, ligin ilk yarısında da gördük ki orta saha ikilimiz oyuna yeterince katılamadılar. bunda tudor'un oyun anlayışının da etkili olduğunu söyleyebilirim.
    tabii bu 3 temel sıkıntının yanında bir de hakem faktörü var, o aslında takım ile ilgili değil daha çok kulüp ile alakalı bir durum.
    yani herkes kadar mağlubiyetlere üzülüyorum ama takımın yapısını ve sahamızda oynadığımız göze hoş gelen futbolu düşününce gelecek adına çok umutlanıyorum. evet şimdilik yukarda yazdığım sıkıntılarımız var ama bunlar çözümsüz değil. eğer ffp olayı yüzünden oyuncu satmak zorunda kalmazsak ( açıkcası bu konuda biraz karamsarım) 3-4 iyi takviye ile bence 2018-2019 sezonunda çok daha iyi olacağız. evet şampiyonluğu çok çok istiyorum, evet çok fazla da ihtiyacımız var ama realist bakacak olursak, şampiyonlar ligine katılmak da bu yeni kurulan takım için başarısızlık sayılmamalıdır. evet galatasaray için ikincilik asla başarı değildir ama 2018-2019 sezonunda şampiyonlar ligine ön elemeden katılmak da, eskisi kadar zor değildir. o yüzden bu yeni takıma sonuna kadar destek olmalıyız.
  • 18732
    (bkz: 4 şubat 2018 sivasspor galatasaray maçı) nı 2-1 kaybettikten sonra 18 şubat 2018 kasımpaşa galatasaray maçı da 2-1 kaybederek son 7 deplasman maçından sadece 3 puan ile döndü. ben ise bunları düşünmekten başımın gerçekten ağrıyor olduğunu fark ettim. oldukça yüksek rakamlar harcanarak yapılan bu plansız transferlerin bir sakatlık durumunda başımızı ağrıtacağı ta sezon başından belliydi. hani bazı adamlar sakatlık yaşasa belki durumu kurtarabilirdik ama takımın işleyen en önemli dişlisi olan fernando'yu kaybettik. ndiaye'yi iyi paraya gönderdik iyi oldu ama yerine en kötü birisini kiralamamız gerekirken hiçbir hamle yapmadık. sezon başından beri brezilya ligi takımları gibiyiz, içeride aslan dışarıda kedi. içeride en çok puan toplayan ve en çok gol atan takımken, dışarıda ligde 10. sırada bulunan yeni malatyaspor performansı gösteriyoruz ve averajımız -4.

    sezon başında acaba şampiyon olamazsak kulübün geleceği ne olacak sorusu devamlı kafamı kurcalıyor. sol tarafı hallettik bu sefer orta alanda sıkıntı başladı. fatih terim gelince gazla mazla bu deplasman işini çözer dedim ama o da bir şey yapamadı. bu hafta 8 haftadır galibiyet alamayan bursaspor ile içerde daha sonrasında da ligin açık ara en kötü takımı olan karabük ile deplasman maçımız var. bu 2 maçta en ufak puan kaybında galatasaray taraftarına geçmişler olsun. daha sonrasında çok sıkıntılı bir fikstür içerisine girecek takım. galatasaray şu 2 maçı kazansa şampiyonluk şansı 80% civarlarında olacaktı, şuan bence 50%'nin bile altında. umarım sezon sonu bir şekilde şampiyon olur da rahatlarız yoksa kulübü yine sıkıntılı günler bekliyor.
  • 18736
    bu futbolla sampiyon olamayacak takim. kesinlikle cok statik oynuyoruz. calimla adam eksilten oyuncu sayimiz ilk 11de 2 bilemedin 3 tane. herkes statik, her atagimiz kolay onlem alinabilir. oyuncu grubumuzun daha seri oynamasi lazim. cok geveliyoruz topu. evimizde 10 kisi bursaya bugun 6 tane de atabilirdik bu maci kazandik diye mutlu uyursak yaniliriz. bu oyun deplasmanda cok puan kaybeder. seneye kesinlikle isini olmasi gerektigi gibi yapan sneijder tipi bir 10 numara ve q7 tarzi bel kiran bir acik oyuncusuna ihtiyaci var. bir de adam gibi bir merkez ortasaha. bu eksikler dahilinde bu yil sampiyonluk oldukca zor ve ekstrem bir durum olacak. o yuzden beklentiyi bu yil icin makul seviyelerde tutmakta fayda var.
  • 18737
    17/18 sezonunda evinde efsane bir performans sergileyen takım.

    12 maçta 11 kez galip geldik, sadece fenerbahçe ile berabere kaldık ki orada da belhanda atılmasa bence kazanırdık. bu maçlarda ise sadece karabük maçını tek farklı kazandık ki o maçta da biraz rehavet işi o boyuta getirdi. onun dışında bütün maçlarımızı en az 2 farklı kazanmışız.

    bu da aslında son zamanlardaki deplasman karnemizi dengeliyor. evimizde oynayacağımız başakşehir, trabzon ve beşiktaş maçlarında umarım performansımızı sürdürürüz. bu performans bizi şampiyon yapacak.
  • 18740
    17/18 sezonunda evindeki maclarda dogru duzgun bir tek fenerbahce'yle mac yapmis ve onu da aslinda kotu zamaninda yakalamasina ragmen yenememis takim. deplasmanda hicbir varlik gosteremeden 3-0 ve 5-1 kaybettigi besiktas ve basaksehirspor maclarini da iceride kazanmasi pek mumkun gozukmuyor. bu sezon sampiyon olma ihtimali de besiktas'tan bile az diye dusunuyorum. hic ummazdim ama sampiyonluk icin sezon sonu basaksehirspor'un rakibi olarak fenerbahce'yi izleyecegiz sanki. oysa sezona iyi bir gazla baslamistik. once igor tudor'un anlamsiz 3-5-2'leri ve sonra n'diaye'nin satilmasi ve fernando'nun sakatligi cok fena gazimizin kacmasina sebep oldu. icerdeki leblebi gibi maclarda sov yapip havaya giriyoruz ama artik deplasman bile denmeyeceke kasimpasa'ya bile gidip yeniliyoruz. sonra yine iceride bir mac kazaninca bu takim sampiyon olacak havalarina giriyoruz. mesela dun oynanan 23 subat 2018 galatasaray bursaspor maci. 8 haftadir mac kazanamayan bursaspor ustune ustluk henuz 1-0 gerideyken 38.dakikada 10 kisi kalmis ve bunun ustune 4 gol daha atmisiz. aman bizden iyisi yok!

    bu takimdan sene basinda ben de umutluydum ancak ortasahada selcuk inan ve ryan donk ile herhangi bir ciddi maci ya da deplasmani kazanacagimizi dusunmuyorum. fernando ve n'diaye ikilisi cok kritikti ve birini tamamen* digerini ise cok uzun haftalar* kaybettik. umarim hic olmassa 3. bitiririz de hayal kirikligimiz cok daha buyuk olmaz!
  • 18741
    17/18 sezonunda fenerbahçe maçı hariç evinde oynadığı her maçta en az 2 gol atmayı başaran takımımız.

    zorlu fikstürümüzün başlamasına az bir zaman kala tek dileğimiz bu istatistiğin aynı şekilde sürmesi. deplasmanlarda sergilediğimiz oyun ve alınan skorlar ortadayken bizi şampiyonluk potasında tutan ve tutacak olan en önemli unsur iç saha performansımız.
  • 18743
    2017-2018 sezonunda tam bir facia deplasman performansı yaşayan takım. 6 kere yenilmişiz ama her zaman derim yenemiyorsan yenilmeyeceksin.

    6 kere değil 3 kere yenilip 3 kere berabere kalabilmiş olsa idik şu anda bir galibiyet değerinde 3 puan rakiplere ekstra puan farkı açmış olacaktık.
    yazık ya 6 mağlubiyet nedir anlaşılır gibi değil.
    kasımpaşa maçında veya sivas maçında çizgiden çıkarılan toplar gol olsa idi ilerisi için çok avantajlı olacaktık.
  • 18744
    zaten yazarlar söylemiş, iç sahada oldukça iyi bir karnesi olan takımdır. sıkıntı deplasmanlarda. şimdi baktığında haftaya oynayacağımız deplasman* için ligin en kolay deplasmanı denebilir.

    buradan 3 puan alacağımızı varsayıyorum. e sonra da konya maçı* var. e buradan da 3 alırız.

    sonrasında ise fener deplasmanı geliyor. yani bu takım fenerbahçe maçına* kadar 6 puan alacaktır, almalıdır. kadıköye 53 puanla gitmelidir. sonrasındaki her maça da final maçı havasında çıkmalıdır.
  • 18745
    deplasman değil, kritik maç kazanma sıkıntısı olan takımdır. bunun temel nedenlerinden en önde olanı teknik direktör performansları oldu. tudor'u zaten geçin. tekere çomak soktu. hem de 3 kuruşluk kariyerine rağmen 30 liralık egosuyla.

    ama terim de özellikle 2 deplasman maçında (sivas ve kasımpaşa) "ben yaptım oldu" diyerek göz göre göre 6 puan bıraktı.

    şimdi önümüzde çok ciddi maçların bulunduğu bir fikstür var. özellikle içerdeki trabzonspor ve başakşehir maçlarında durum netleşecektir. inşallah 3 kritik iç saha maçından toplamda 9 puan alır ve şampiyon oluruz.
  • 18747
    içeride aslan dışarıda kedicik olan takımımız.

    ayrıca iyi günümüzde dile getirmekte fayda var. 5-0'lık bir galibiyetin ardından bunu yazmak saçma gelebilir size ama dünkü maçı * izlerken uykum geldi. o kadar mıymıy bir futbol oynandı ki bu futbolun fatih terim'in anlayışına uyduğunu sanmıyorum. kendi evimizde farklı kazanmak, gol yememek çok güzel ama oyun beni hiç tatmin etmedi. zaten deplasmanda yokları oynuyoruz içerideki maçlarda coşkumuzu kaybetmeyelim.
  • 18750
    deplasman sıkıntısı olan takım. igor tudor'u zaten geç de fatih terim dönemine bakalım. fatih terim ile üç deplasman maçına çıktık ligde.

    ilki 22 ocak 2018 kayserispor galatasaray maçı. ligin özellikle 2017 - 2018 sezonundaki en zor deplasmanlarından biri. bu maçtan üç puan ile döndü aslanlar. orta sahada ise selçuk inan, badou ndiaye ve sofiane feghouli vardı. maça çok hızlı başlayıp üretilen güzel kanat varyasyonları ile skor elde edildikten sonra kapandık. 3-4 pozisyon verdik 75. dakikaya kadar ve bir tane de gol yedik. 60 ile 70. dakikalar arası yapılan 3 mantıklı değişiklik ile de maçı aldık götürdük. burada kritik nokta badou ve soso'nun hücum organizasyonlarında iyi paslar çıkarması ve sağ bekte yine oyun kurucu bek diyebilceğimiz pas kalitesi çok yüksek olan mariano filho'nun oynaması idi. deplasmanda pas kaliten ve orta sahan kadar konuşuyorsun. 70. dakikaya kadar yorulan rakibine karşı yapılan tolga ciğerci ve ryan donk hamleleri bizi rahatlattı. bu maçtan sonra deplasmanlarda rahat ederiz dedik ama yanılmışız.

    ardından ikinci olarak 4 şubat 2018 sivasspor galatasaray maçı na çıktık. yine ligin özellikle 2017 - 2018 sezonundaki en zor deplasmanlarından biri. bu sefer orta saha donk, tolga ve soso'dan oluşuyor. bakın şöyle karşılaştıralım badou'dan tolga'ya düştük. badou tolga'nın hem daha dirisi hem daha iyi pas yapanı hem de daha iyi adam geçebileni. selçuk yerine de donk oynadı. selçuk'u her ne kadar beğenmesem de sahadaki diğer iki oyuncu tolga ve soso ise üçüncü olarak donk değil de selçuk'u seçerim. çünkü selçuk'un o beğenmediğimiz geri ve yan pasları deplasmanda işe yarıyor. hoş kenarda younes belhanda var iken ikisini de seçmem de o tedrisattan geçiyordu o sıralar. böyle bir orta saha ile başlayınca topu ayağımızda tutamadık sürekli baskı yedik durduk. oyun da kuramadık. tolga ve donk'un oyun kurma özelliği yok. soso da forvet arkası oynarken daha çok ikinci forvet gibi oynuyor. işte ben bu maçın devre arasında fatih terim'den selçuk ve belhanda hamleleri bekliyordum. çok kötü oynayan yasin öztekin ve tolga yerine, selçuk ve belhanda girse en azından bir puan alırdık oradan ki bence galibiyet gelirdi. o yüzden bu puan kaybı fatih terim'e gidiyor.

    son olarak 18 şubat 2018 kasımpaşa galatasatay maçına bakalım. orta sahada bu sefer donk, selçuk ve tolga var. başka söze gerek yok aslında. belhanda'nın 12 şubat 2018 galatasaray antalyaspor maçında gördüğü kırmızı kart, badou'nun satılışı ve fernando reges'in sakatlığı derken bu orta sahaya kaldık. bu maçta da fatih terim'e şöyle bir eleştirim olacak. daha zor bir deplasman olan kayserispor maçında soso forvet arkası oynamış ve verim de almıştık. bu maçta o orta saha rotasyonundaki badou'yu oynatamayacaktık ama 2 gömlek altı olan tolga oynayabilirdi ve bu eksikliğimizi oyun kurucu sağ bekimiz mariano ile de bir nebze olsa giderebilirdik. devre arasındaki değişikliği saymıyorum bile. o anda maçı verdik zaten. o yüzden bu puan kaybı da fatih terim'e gidiyor. nasıl gitmesin ki takımın orta sahada bu maçta tek direnç gösteren oyuncusu olan donk'u stopere çekti :(

    peki bundan sonra ne olabilir? bundan sonra önümüz açık. belhanda adam edildi* ve fernando dönüyor. pas kalitesindeki artışı şimdiden görebiliyorum. arka kısımdaki oyun kurma görevini fernando yüklenirken, ön kısımdaki görev de belhanda'nın olacak. yeter mi? yetmez. mariano'nun da bir önce takıma adapte edilip bir oyun kurma istasyonuna daha sahip olmalıyız. bu orta saha ikilisinin arasına ise bir tane işçi arı lazım. bence o arı da tolga olmalı. o kaleden bu kaleye koşup dursun, direnç katsın. donk ve fernando ile çok ağır kalırız. bu şekilde bir orta saha ile deplasmanlardan sarıyla kırmızıyla alnımızın akıyla döneceğiz inşallah.

    bu arada mariano tedrisattan geçip ilk onbire döndükten sonra ki 3 mart 2018 karabükspor galatasaray maçı ile döneceğini düşünüyorum sıra soso'da. karabükspor maçı ile bir kaç maç yedek kalırsa şaşırmayın.

    hedef 21
App Store'dan indirin Google Play'den alın