• 5
    hoş bir yazı paylaşmış;

    --- alıntı ---

    hiç uzatmadan, sağa sola dalmadan konuya girmek istiyorum...
    galatasaray, şampiyonlar lig'inden elendikten sonra yaşanan gelişmelere, yazanlara, konuşanlara baktıkça inanın bana, dehşet içinde kalıyorum!..
    bu ne sahtekarlık, bu nasıl bir iki yüzlülük?
    'galatasaray elensin' diye adeta dua edenler, her türlü tuzağı kurup çirkin dolaplar çevirenler, inanılmaz dalga dümen içinde olanlar, şimdi utanmadan ağıtlar yakıyorlar, sözde çok üzülüyorlar!..
    gerçi biz millet olarak geçmişi çok çabuk unuturuz ama yine de son iki yılda galatasaray üzerine oynanan oyunlara bir bakın!
    malum çevreler, kişiler, kuruluşlar, pek çok etkili yetkili kelli felli babalar, dayılar galatasaray'a az mı kazık attılar!..
    bunlar değil miydi, 'galatasaray şampiyon olmasın' diye play off gibi uyduruk bir sistemi yolun yarısında uygulamaya koyanlar!..
    bunlar değil miydi, galatasaray'ın hocasına bol keseden acımasızca cezalar verip tribünde oturtanlar, futbolcularını doğrayanlar!..
    bunlar değil miydi, mevsim başında birilerinin talimatlarıyla o saçma çağ dışı yabancı yasağını getirerek galatasaray'ın yolunu kesenler!..
    bunlar değil miydi, yine birilerinin istekleriyle ve de bazı yalaka, yağcı şak şakcı sözde yorumcu, yazar, bilmem ne yapımcısı ya da danışman geçinen tiplerin planlaması sonucu galatasaray'ın hocasını ayartarak, milyon dolarlarla kafasını karıştırarak, başkanıyla arasını açarak işleyen düzeni bozanlar!..
    bunlar değil mi, galatasaray'ın maçlarını oynadığı arena'nın yolunu bilmeyenler!
    bunlar değil mi, galatasaray'a şampiyonluk kupasını stat koridorlarında vermeye kalkanlar!..
    bunlar değil mi, o şampiyonluk kupasını karanlık statlarda futbolcuların yüzlerine doğru adeta atarak verenler!..
    bunlar değil mi, galatasaray tek başına bataklığa gömülmüş olan türk futbolunun prestijini kurtarmaya çalışırken, kendi dalga dümenlerine bakanlar!..
    bunlar değil mi, türk futbolundaki, her türlü pisliği, skandalı, yüz kızartıcı olayları halının altına süpürüp, sonra da üzerine oturanlar!..
    bunlar değil mi, arkalarını siyasete dayayarak herkese meydan okuyup, ellerindeki onca imkanları şuna buna peşkeş çekip herkese meydan okuyanlar!..
    bunlar değil mi, her türlü karalamayı yapanlar, asıp kesenler, bağırıp çağıranlar, milleti futboldan soğutup birbirine düşürenler!..
    bunlar değil mi, utanmadan sıkılmadan açık açık taraf tutanlar, maddi imkanları artar güçlenir düşüncesiyle galatasaray'ın avrupa'da başarılı olmaması için akla hayale gelmeyen tezgahları kurup, çirkinlikleri sergileyenler!..
    şimdi bunlar hangi yüzle galatasaray elendi diye eleştiriler yapıyorlar, sözde ağıtlar yakıyor, ahkam kesiyorlar!..
    bunlar şimdi hangi yüzle, başkan aysal'ı, mancini ile futbolcuları, ya da kötü oynadı elendi diye galatasaray'ı eleştiriyorlar.
    susun!...
    sesinizi kesin, kim olduğunuzu, ne düşündüğünüzü, neler yaptığınızı ya da yapmadığınızı, türk futbolunu nasıl bir karanlığa, uçuruma doğru sürüklediğinizi herkes biliyor-görüyor artık!..
    susun!..
    herkes biliyor ki, her şeyiniz sahte, boşuna ağıtlar yakmayın, rahat bırakın galatasaray'ı, sizler gölge etmeyin...
    eminim, sizlere rağmen, bütün dalga dümencilere rağmen galatasaray, türk futbolunun, türkiye'nin gururu olmaya devam edecektir...

    --- alıntı ---
  • 13
    --- alıntı ---

    gstv’de yayınlanan aslan meclisi programında yorumcu ersan çelik fenerbahçe ve beşiktaş’ı çok ağır bir dille eleştirdi.
    önce beşiktaş futbol genel direktörü önder özen’in “hakemler izin verirse trabzonspor, galatasaray’ı yener.” açıklamasına sert çıkan yorumcu önder özen’e “çakma beşiktaşlı” yakıştırmasında bulundu. üslubunu dakikalar geçtikçe değiştiren ersan çelik fenerbahçe ve beşiktaş’ı hedef alarak bu ligde asıl mağdurun galatasaray olduğunu savundu. özellikle trabzonspor maçı hakemi fırat aydınus’un çaldığı penaltı kararında art niyet arayan yorumcu bu eleştiriler sonrası yönünü fenerbahçe’ye çevirdi. köpeklerle şampiyonluk kutlayan fenerbahçeli futbolcular diye sözlerine başlayan ersan çelik rakiplerinin kağıtla yaptığı göndermeye değindi.
    sarı-lacivertli futbolcuların yaptığı hareket sonrası spor programlarında bu olayı konuşan yorumculara “gerizekalı” ve “dangalak” diye seslenen ersan çelik isteyen herkesin kendisini dava edebileceğini söyledi.
    bu kağıt olayına ingiltere premier ligi’nden birçok örnek veren yorumcu sert konuşmasına devam etti. fenerbahçeli futbolcularada hakaret eden ersan çelik sözlerini çok tartışılcak bir cümleyle sonlandırdı; “mancini’nin not kağıdını taklit edenlerin, soyunma odasında teşvik primi dağıtırkenki hali mi taklit edilsin? acaba bu bazılarının hoşuna gider mi? selçuk onlara son derece seviyeli bir cevap verdi, inşallah anlamışlardır diye düşünüyorum”

    --- alıntı ---
  • 14
    --- alıntı ---

    hemen söyleyeyim, yazımın dün akşam oynanan irlanda-türkiye milli maçıyla hiç bir ilgisi yok!..
    şimdi sizinle galatasaray'da yaşanan ihaneti, hainliği, nankörlüğü, acımasızca yapılan kıyımları, sinsice sürdürülen ayak oyunlarını, kurulan tezgahları, tuzakları, yağcılığın, yalakalığın hangi boyutlara ulaştığını paylaşacağım!..
    eminim sizler de dehşet içinde kalacaksınız!..
    gerçi bunların önemli bir bölümünü zaten biliyorsunuz ama olsun yine de anlatmakta, gündeme getirmekte yarınlar adına fayda görüyorum.
    galatasaray'ın türk futbolundaki yerini, önemini, anlamını, elde ettiği büyük başarılarla, kazandığı kupalarla gerçek anlamda 'batıya açılan' büyük bir pencere olduğunu herkes gayet iyi biliyor ve kabul ediyor!..
    şunu da ilave edelim; bugün galatasaray bu denli kıskanılıyorsa, belirli kuruluş ve kişilerin düşmanca saldırılarına hedef oluyorsa, elbette bu özelliklerinden dolayıdır.
    yine biliyoruz ki; türkiye'nin dünyada bilinen, tanınan en prestijli markalarının başında galatasaray geliyor.
    galatasaray, malum o yüz kızartıcı '3 temmuz şike süreci'nin dışında kalarak hem dünyadaki saygınlığını artırdı, hem de türk futbolunun bataklığa gömülen onurunu, prestijini kurtarma adına büyük fedakarlıklar yaptı!..
    dünya yıldızlarını kadrosuna katarak, avrupa sahalarında tek başına onurlu ve başarılı bir mücadele vererek kirlenen türk futbolunun yüzakı oldu.
    bazıları içerde yaşanan rezillikleri, pislikleri kapatmak için gayret gösterirken, yüz kızartıcı hadiseler kurallar, maddeler akşamdan sabaha değiştirilerek kılıfına uyduruldu!..
    polisler, savcılar, hakimler, mahkemeler, adalet, hukuk yok sayıldı, verilen kararlar tanınmazken, ne yazık ki suçlu koltuğuna galatasaray'ı oturtmak isteyenler şimdi yüzsüzce hayasızca, belirli güçleri de arkalarına alarak birer kahraman gibi meydanlarda boy gösteriyorlar.
    daha da dehşet verici olanı ise sağa sola küfürler yağdırıp ona buna meydan okuyup gider yapıyorlar!..
    şimdi bütün bunları bir kenara bırakıyorum, galatasaray'ın kendi içindeki, hakiki 'irlanda'lılara değinmek istiyorum!..
    mevsim başından beri eloğlu galatasaray'ı yok etme adına elinden geleni ardına koymuyor.
    tff'nin ve onun başının öncülüğünde galatasaray'a her türlü darbe vuruldu.
    yasaklar getirildi, hocası ayartılıp elinden alındı, işleyen düzenlere çomaklar sokuldu!..
    yetmedi saha içinde hakemler tetikçi olarak kullanıldı, sinsice kıyımlar sürdürüldü ama galatasaray öylesine güçlü bir değer ki, yıldızlar topluluğu ki, ligi ikinci bitirip kupayı da müzesine götürdü.
    ancak çok daha acı olanı galatasaray'ın içerden doğranması!..
    eski futbolcuları, eski hocaları, eski yöneticileri, sözde galatasaray'ı takip edenler, yazarlar, muhabirler, müdürler, yorumcular, amirler, duayenler elele verip her türlü çirkinliğin, rezilliğin, ayak oyunlarının içinde oldular ve hala da bu görevlerine devam ediyorlar.
    mancini ve özellikle bazı futbolcular üzerinden galatasaray'ı başarısız yapma adına içerdeki irlandalılar sözde eleştiri adına her türlü çirkinliği yaptılar ve yapıyorlar.

    --- alıntı ---
  • 18
    yıllardır eleştirip sövüp saydığımız telegol, beyaz futbola galatasaray tv den daha çok yakıştıracağım spor yorumcusu.

    tutup bu şahsın söylemlerini savunanların ümit özat ı savunan fenerbahçelilerden bir farkı yok. hala kendisinin nasıl bir mantıkla galatasaray tv de yorumculuk yapabildiğini anlayabilmiş değilim?

    galatasaray etiği, galatasaray tavrı, galatasaray kültürü, galatasaray terbiyesi der dururduk. bu şahıs şu saydığım niteliklerin hangisi ile örtüşüyor da galatasaray tv ye çıkıyor ?

    galatasarayın haklarını ümit özat gibi sinan engin gibi savunacaklar ise hiç savunmasınlar.
  • 19
    hakedene hakettiği gibi konuşan yorumcu. özellikle demirören ve federasyon yorumlarını beğeniyorum. severek izliyorum. ayrıca fatih terim'e hocalığı, işi, efsaneliği üzerinden vurduğunu hatırlamıyorum. mayıs ayında bağıra bağıra söylediklerini ağustos ayında yediği için fatih terim'e de laf etmesi gayet normal. laflarını karşı olduğu demirören federasyonu ile iş birliğine gittiği süreç üzerinden vuruyor. gayet de haklıdır. ayrıca bir tane iki tane de olsa bünyemizde böyle şahin kanat diye tabir edilen atarlı abilerin olması iyidir. adnan öztürk'ten beri sert yorum yapan birisi yok. ersan çelik de en azından televizyonda bu boşluğu dolduruyor. ayrıca öteki kanallardaki medya maymunlarından, paralı kalemlerden farklıdır. devlet televizyonuna çıkan yağcı adam galatasaray'a iftiralar atıp fenerbahçe'yi yağlarken gs tv'de konuşan ersan çelik galatasaray üzerinden değil türk futbolu üzerinden konuşur. aslında galatasaray'ı kurtaracak sandıkları kararlar türk futbolunu kurtaracaktır. bunu belirtir. çözümlere galatasaray üzerinden örnekler verir. tamam çok sinirlidir ve üslubu belki doğru değildir ama bir tane böyle adam lazımdır. ikincisi sıkıntı yaratır.
  • 24
    şimdi kendisi hakkında 2 durum var;

    1. medya, basın bu kadar kirliyken, tuzaklar, oyunlar, senaryolar dönerken, biz de mi bu tekerin bir parçası olalım?

    2. tüm kirliliklere rağmen, temiz kalmak için uğraşıp her ne olursa olsun sessizliğimizi ve efendiliğimizi koruyalım?

    bunu seçmek lazım. ben ikisinde de değilim, benim düşüncem 1,5 olmaktan yana.
    çünkü yıllardır sustuk, sustuk, sabrımızı sınadılar, en sonunda taşırdılar ve biz yine sustuk.
    medya çok kirlendi, günden güne de beter hale geliyor, özellikle sosyal medya ve televizyon aracılığıyla bu kirlilikler gün yüzüne çıkmaya başladı.
    herkesin bir değneği var medyada, belki de en az bizim var, türkiye'nin en büyük markasının basında en az söz sahibi olması, efendiliktendi.
    artık eskisi gibi efendi miyiz? zannetmiyorum.
    adnan polat döneminde bunun bokunu çıkarmıştık, her şeye, her yere atlıyorduk sazan gibi.
    ünal aysal ile daha da saygın bir kurum olduk ama bu sefer de "iyiyiz ama çevremiz kötü" mantığına bürünüp kötü olmaya başlıyoruz.

    en doğrusu ne kötü ne iyi olmak. başarı istiyorsan biraz dişini göstereceksin bu ülkede. ben daha türk olup da oturduğu yerde, efendiliğiyle bir yerlere geleni görmedim.
    hem çalışkan olacaksın hem yırtık.

    fenerbahçe tembel ama yırtık
    beşiktaş tembel ama yırtık
    galatasaray çalışkan ama sakin.

    seversin, sevmezsin ama bu adam lazım bize.
    aradaki farkı kapatmak için az yırtık olmak lazım.
    bu yırtıklığı da oluşturacak en büyük etmenlerden biri: ersan çelik'tir.
  • 25
    twitter'da ''ersan çelik kim amk, koordinat verin'' şeklinde tepkilere maruz kalan kişiymiş. sözlükte son zamanlarda adını sürekli görüyorum, ilk başta ersan gülüm sandım, yine transfer dedikodusudur dedim. öyle değilmiş.

    1 yıl olmuş hala fatih terim'e laf çakması, bir de gstv'de yorumculuk yapması yine yönetimin kurnazlıklarındandır herhalde. fatih terim'in kovulduğu günden itibaren galatasaray tarihinden silmeye kalkanları kimse hatırlamayacak ama fatih terim hep var olacak. kabul etseniz de etmeseniz de. açıkça taraftara hedef gösterdiler sezon boyunca. hep fatih terim'in suçu zaten. yabancı kuralı, şike olayları, fos transferler.

    ulan dalai lama!!! fatih terim'in transfer etmediklerini milli takıma çağırmasına laf sokacağına, galatasaray'a 5 kuruş katkıda bulunmamış ara dönemde transfer edilen futbolculara laf etsene. adam gelir gelmez futbolcu çöplüğü yarattı. fatih terim ise adeta takımı sıfırdan yeniden yarattı.

    şimdi sektörüne get.

    edit:

    --- alıntı ---

    az önce telefon bağlantısıyla katıldığı kanal a'da ünal aysal'ın fatih terim için ''futboldan anlamaz'' dediğini öne süren yorumcu. kolpacılıkta sınır tanınmıyor.

    ocak 2013
    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın