resim
Morgan De Sanctis
Görev:Sportif Direktör
Takım:-
Yaş:47
Uyruk:İtalya
  • 558
    futbol gibi her daim kendini hazır tutmanın gerektirdiği bir iş ve spor dalında memur zihniyetini yaşatan en önemli temsilcilerdendir. neden olduğunu birazdan açıklayacağım. ama şimdilik size şunu söyleyeyim, futbolun masabaşı işi = tecrübeli yedek kalecilik

    post mondragon ve pre muslera dönemi kabus hatıralarında önemli bir yer kaplayan, cv'si ve yeteneği ile ters orantılı bir galatasaray kariyeri geçirmiştir.

    sevilla'ya bedelsiz transferinden önce senelerce udinese'nin kalesini başarıyla korumuş ve italya milli takımına da yükselmiş, buffon'un birinci yedeği unvanını marco amelia ile ara ara değişe değişe kullanmış, nadiren de olsa onu kesmeyi başarabilmiş bir yetenektir. yani yetenek anlamında bir sorunu yoktu.

    sevilla'da kulüp efsanelerinden andres palop'u kesemeyeceği ve yedek kulübesinde de oturmak istemeyeceği için o dönem kendisine teklif yapan takımlar arasından, düzenli oynayabileceğini düşündüğü için galatasaray'ı seçmiştir. nitekim isabetli de bir karar olmuş olmalı ki, aykut ve orkun gibi yetenek anlamında belirli bir kapasitenin üzerine çıkamayan isimlerden formayı alması zor olmamıştır. galatasaray'daki günlerinde sıkıntılı olan kısım ise, galatasaray futbol tarihinin hem camia, hem de bireysel anlamda en büyük hatalarının birinci hasebi olan doğru kararı yanlış zamanda vermesidir. 4-1 mağlup olduğumuz ve bu 21 senelik kadıköy lanetinin en hasarlı geçtiği yıllardaki bir fenerbahçe maçında roberto carlos gibi bir duran top canavarına frikikte baraj kurdurmayarak gelen topu lugano'nun önüne plonjonlaması, kendisinin galatasaray kariyerinin tek pozisyonluk özetidir bana göre. aynı maçta selçuk şahin'den kötü bir korner organizasyonu sonucu, adeta kendi kalesine atılan gollerde görmeye alışkın olduğumuz tarzda bir vuruş ile iğne deliğinden golü yemesi de örnek gösterilebilir. gereksiz ve abartı bir özgüven, rakibi -sanki roberto carlos değil de hüsnü emmi vuruyormuşcasına- rehavetle karışık bir vurdumduymazlıkla karşılamak ve akabinde gelişen yanlış kararların bir zincirleme trafik kazası edasıyla büyük bir infiale, derbide kendi kalende gol görmeye dönüşmesi... intihar kelimesinin futbol literatüründeki örneklerinden birisi olsa gerek.

    galatasaray'dan sonraki napoli, roma ve monaco kariyerlerinde de yedek kaleci olarak senelerce görev yapması, kendi durumundaki bir kaleci için en ideal pozisyonu sonunda bulmuş olduğunun bir göstergesi.alt seviye takımlar için çok iyi, ancak a sınıfı takımlar için de biraz yetersiz. işte arada derede, ne şiş yansın, ne kebap tarzı bir şeydi bu adam da. futbolun memurluk görevi olarak kabul edebiliriz bu tecrübeli yedek kaleciliği. senede 10 maç yapmazsın, ama her daim maçta o koltukta oturursun. işte bu yüzden futbolun masabaşı işi = tecrübeli yedek kalecilik. de sanctis de bu pozisyonun en etkili temsilcilerinden birisiydi senelerce.

    tabi karizması ve yakışıklılığı ile nam salmış italyan erkekleri arasında kafasında tüp patlamış gibi bir imaja sahip olmak da büyük başarı doğrusu.

    doğrudan kendisini de alakalı tutan bir anekdot da şu, son harfi asla sessiz bir harf olmayan italyanların, sanki bir muafiyet uygulanmışçasına tüm kalecilerinde görmüş olmaya alıştığımız sessiz harfle biten isimlerinin de temsilcisiydi.

    gianluigi buffon
    simone scuffet
    morgan de sanctis
    alex meret
    mattia perin

    şuraya bak, tüm sessiz harfle biten isim kontenjanını kalecilerde kullanmışlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın