resim
Colin Kazım-Richards
Takım:-
Mevki:Santrfor
Yaş:37
Boy:1.87
Uyruk:Türkiye
  • 880
    hakkında entry yazmamaya yeminli olduğum futbolcu. fakat az önce (#593384)'e cevaben mesaj kutuma düşen "kazım kazım hayranı bir kadın daha" mesajı bardağı taşırdı.

    evet gerçekten kaşına gözüne hayranım kazım'ın. bir futbolcuyu savunan kadın illa hayran olmak zorunda değil mi? kusura bakmayın ama kazım'ın tipiyle götümü silmem ben. ama...

    bu adamı gheorghe hagi getirdi. birebir kefil olarak. demek ki neymiş? teker teker yazıyorum ki "kazım hayranı işte yaaa" diyenler algılayabilsin. demek kiii, bu adama edilen hakaretler hagi'nin kararlarına ediliyormuş. bu adam gol attığında hagi, kendisi gol atmışçasına gülümsüyorsa, o gülümseme sizi bilemem ama benim için dünyaya bedeldir, ben de gülümserim. kafamdaki soru işaretleri gider.

    buraya kadar işin duygusal yönü. taktiğini, tekniğini, mantık tarafını kişiselleştirmeyenler yazar.

    hala kelepçeci diyen çok komik arkadaşlar, ben galatasaray forması giyen birine hakaret etmeyi, dalga geçmeyi armaya saygısızlık kabul ediyorum. ama sizin içinize siniyorsa, olayın yalanlandığını bir kenara koyuyorum, sabri'yle dalga geçen mide bulandırıcı zihniyetten farkınız yok gözümde. kimse kazım'ı sevmek zorunda değil. hatta kimse hagi'yi bile sevmek zorunda değil. ama tek derdimiz kazım'mış gibi davranılması, takımın diğer sorunlarına ayıp. fener geçmişiyle bel altı vurmak, bu takıma geldiğinde pandikçi denilen emre aşık'a ayıp. demiyorum ki kazım da bir emre aşık olacak, kimse olamaz, ama sevmemek için daha geçerli sebepler bulun. galatasaray'a bir terbiyesizliği, bu takımda disiplinsizliği olsun öyle konuşun. (gbkz: "ama fener'deyken" diye başlayan cümleler galatasaray'ı fener'le bir tutmaktır. kendinize gelin.)

    "kelepçeci yaeaeaea" önyargısı, "kadın taraftar değil mi işte tek derdi futbolcuya vermek hehehehe"yle aynı, kişisel algılamam belki de bu yüzden. midemi bulandırıyorsunuz.
  • 1392
    "g.saray'a geldiğim ilk günden bu yana kazım bana yardımcı oluyor. onun desteğini ve yardımlarını unutamam."

    muslera, kazım için bunları söylemiş.

    disiplinsiz diyene, sağlam duruşunla,

    kalitesiz diyene, kalitenle,

    umursamaz diyene, aldığın sorumluluklarla,

    fenerli diyene, aslında hangi takımlı olduğunla,

    .
    .
    .
    .
    .

    ağzının payını verdiğin ve sana inananları mahçup etmediğin için teşekkürler kazım. helal sana.
  • 1469
    servet çetin 'in başka bir versiyonudur.kazım'a ne kadar çok güvenirseniz o kadar kötü top oynar.

    değişkenlerle ifade etmek gerekirse;

    kazıma duyulan güven ( kdg)

    kazımın oynadığı top (kot)

    servete duyulan güven (sdg)

    servetin oynayamadığı top (sot)*

    ikisininde oynadığı futbol (f)

    kot = y / kdg *

    yani kot.kdg =f

    sot = z.sdg

    yani sot/sdg = f *

    sonuç olarak ;

    sot/sdg = kot.kgv

    sot = kot.kgv.sdg

    yani ; servet'e ne kadar fazla güven duyarsanız kazım o kadar kötü futbol oynar.

    (u: diğer sonuçlara girmeyelim çok başka anlamlar çıkıyor ben 3 senedir 4 işlem yapmamış birisi olarak burada bırakıyorum sizde bırakın)

    edit: yıldızlı bkz düzeltmesi.
  • 649
    galatasaray ilk transferini yaptı, colin kazım.

    bildiğim ve inandığım şeylerden biri, genelin aksine olarak bir takımı gidecek oyuncuların değil gelecek oyuncuların güçlendireceğidir. bazı istisnalar dışında. bir oyuncu takım içinde sürekli huzursuzluk çıkarıyorsa, takım içinde kendisiyle arkadaşlık kurulmamışsa veya takım içinde bölünmeler varsa o zaman oyuncu göndermek işe yarar, bunun dşında saçma bir fikirdir futbolcu gönderelim de takım güçlensin.

    bu defa da devreye hangi oyuncunun takıma katılacağı önem kazanır. bu adam colin kazım olmamalıydı. fenerbahçe’den kovulan bir adamın ne işi var galatasaray’da. kaldı ki, kendisini tanıdığımızdan beri fatih terim, daum, zico, aykut kocaman ve geçen sezon kiralık gittiği touluse’daki (nasıl yazılıyorsa artık) hocası hatta hiddink gibi hocalar tarafından bir türlü verim alınamamış bir oyuncu kazım. sebepleri de kesinlikle futbol yeteneği değil. aksine ben kazım’ın çok yetenekli bir oyuncu olduğunu düşünüyorum.
    ama umursamaz davranışları, gece hayatı kazım’ın en büyük defoları. bu haliyle, 80’lerdeki arif kocabıyık transferine benziyor.

    bildiğim şeylerden biri de, transferi hocaların istemesi veya en azından onayının alınmış olması. yazıyı bu kadar geciktirmemin sebebi de hagi’nin fikrini öğrenmeyi beklememdir. hagi diyor ki “kazım, benim istediğim, listemde olan oyunculardan biriydi”.
    konu kapanmalı değil mi? kapanmaz. burada farklı bir durum var. kazım, fenerbahçe’den hocasına, başkanına, taraftarına hakaret ettiği için kovulmadı.
    geçen sezon devre arasında kelepçeli seks skandalı sonrası roberto carlos ile birlikte takımdan gönderildi. asıl suçun carlos olduğu da kazım’ın kiralık gönderilip sonra takıma geri dönmesiyle netleşti benim kafamda. anlaşılan kazım’ın takımın papazları tarafından kandırıldığını tespit etti kulüp.
    sezon başında fenerbahçe tekrar şans verdi kazım’a. ama anlaşılan bir türlü istenen şekilde çalışmadı. hem de aykut kocaman’ın “biz futbolculara idman yapsınlar diye para ödüyoruz, iyi çalışan formayı giyer” dediği bir takımda forma giyemedi, tıpkı gökhan ünal gibi.
    işte hagi “istiyorum” dedi diye konunun kapanmaması gereken yer burası. yöneticilerin hagi’ye iyice anlatmaları gerekirdi kazım’ın nasıl biri olduğunu. “hoca, sen misimovic gibi bir adamı bile yeterince çalışmıyor, disiplinsiz diye sildin. kazım şu anda türkiye’nin göz önünde olan oyuncuları içinde engin baytar ve batuhan’la beraber en sevmeyeceğin oyunculardan, emin misin?” diye konuyu güp diye ortaya koymaları gerekirdi.
    işin enteresan tarafı, yönetim hagi’ye bunları anlatmış sanırım. hagi “ben saha içini düşünerek istedim, diğer konular beni ilgilendirmez” dedi bugün. ama yine de adnan polat “kazım gibi biri bu kapıdan içeri giremez” deseydi hagi ikna edilirdi. hagi “ille de istiyorum, ya kazım’ı alırsınız ya da ben yokum” demediyse.

    şimdi ne yapacağız? o zaman kazım transferini saha içine göre yorumlayacağız. kazım’ı hep sağ kanat oyuncusu olarak gördüm. hep santrafor da oynadığından hatta ingiltere’de santraforken fenerbahçe’ye geldiğinden bahsedilir.
    hagi, baros’un sakatlığında pino’yu santrafor olarak kullandı. mesela kewell’ı pek santrafor düşünmedi ha keza gerçek santrafor olan mehmet batdal’ı da yeterli bulmadı. sanırım kazım’ı santrafor olarak düşünüyor veya yine pino’yu santrafor kazım’ı sağ kanat düşünüyor. yine devşirme bir santraforumuz olacak demektir. böyle yapana kadar ille fenerbahçe’den adam alacaksak, harbi santrafor gökhan ünal’ı niye almadık ki?

    ultraslan bir bildiri yayınladı oğuz altay imzasıyla. yerinde ve taraftarın hislerine tercüman olmuş bir açıklama. bu bildiride geçen hagi için “kendisi hakkındaki olumlu görüşlerimiz zedelemiştir” cümlesini ben şöyle okudum: “hagi, teknik direktörlüğü hakkındaki olumlu görüşlerimizi zedelemiştir.” hiçbir galatasaraylı’nın hagi’nin bir galatasaray efsanesi olması hakkındaki görüşünün zedeleneceğini sanmam. bu cümleyi “hagi, artık galatasaray efsanesi olması fikrimizi zedelenmiştir” diye anlamak için ciddi bir art niyet gerekir.
    ultraslan’ın bu açıklamasını samimi bulmayabilirsiniz. arda için şimdi yazdıklarıyla birkaç ay önce yaptıklarını çelişkili bulabilirsiniz. bunların hepsine hak veririm. ama epeydir doğum sancıları çekiyor ultraslan farkında mısınız? iyi şeyler yapmaya çalışıyorlar. oğuz altay’ın tavrı, açıklamaları ultraslan’da bazı şeyleri değiştirme, dönüştürme, iyileştirme isteğinin ilk adımları olarak görebilirsiniz, ya da yok bunlardan bir şey olmaz dersiniz, sizin fikrinizdir.
    ama sanmayın ki, ultraslan tek bir blok halinde. içinde büyük bölünmeler ve çekişmeler var, her oluşumda olduğu gibi. aynı galatasaray spor kulübü gibi ve fenerbahçe gibi ve su tesissatçıları derneği gibi.

    kazım galatasaray formasıyla sahaya çıktığında ne yapacağım. kardeşim adam sarı-kırmızıyı giymiş. onu niye protesto edeyim. onun ne suçu var. gel demişler, para vermişler adam gelmiş. gol attığında deliler gibi sevineceğim elbette. golü galatasaray atacak önce. rakip kendi kalesine atınca seviniyorum da, kazım atınca mı sevinmeyeceğim?

    kazım geldi diye, formasını asmaya niyeti olan, takımı bırakmayı düşünen, maçlara gelmekten vaz geçecekler varsa lütfen benden uzak dursunlar.
  • 2423
    --- alıntı ---

    bugün oynanan ve derby'nin deplasmanda 1-0 kazandığı millwall maçının başlama vuruşu esnasında oyuncular #blacklivesmatter'a destek için dizleri üzerine çöktüğünde millwall taraftarı kendi oyuncularını yuhladı.

    bu maç pandemi döneminde uzun aradan sonra seyircilerin limitli sayıda da olsa stadyuma dönebildiği ilk maçtı.

    derby'den colin kazım bu yuhlama esnasında yumruğunu havaya kaldırarak yuhlamaları protesto etti.

    kulüp kazım'ı destekledi.

    https://twitter.com/...345323787636737?s=19

    colin kazım maçtan sonra:

    "bugün buradaki galibiyet için takımımla gurur duyuyorum ama maçın başında yaşanan durumu sonuna kadar lanetleeceğim ve ona karşı duracağım. bu forma ile gurur duyuyorum"

    --- alıntı ---

    (bkz: 5 aralık 2020 millwall derby county maçı)

    https://twitter.com/...349683103920128?s=19
  • 1019
    o değil de eric cantona bunların 70 milyon katını yaptığında ağzının suları akar, karizmaya bak yavrum benim diye. benim kazımım yaptığında üzülüyorsun dilo. adamı alt lig sendikasına sokarsınız bu akıl seviyesiyle. ulan herif yırttı kendini golünü attı işte be. yeter anasını satayım.

    sen denizli belediyespor maçı öncesi bile fener ananın amı diye küfür ediyorsun. ne kadar fenerli varsa anasını sikeyim diyorsun. saygısızlığın allahını yapıyorsun. herif 3 yıl çürüdüğü takımın önünden "sadece bağırarak" geçti. çok mu görüyon be dilo?
  • 1496
    7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçında doğu alt tribünün korner direğine yakın olan kısmındaydım. bu maçta attığımız 3. gol öncesi kendisi korner kullanmaya selçuk inan ile birlikte gidip, korneri paslaşarak kullanma sinyali verdiler. 2 fenerbahçeli futbolcuyu o bölgeye çekerek, rakip defansın dengesini bozdular ve dikkatini dağıttılar. maçı o kısımda izleyenler kendisinin dudaklarını okuduysa görmüşlerdir, korneri kullanacak olan selçuk'a fenerbahçeli futbolcuların görmeyeceği şekilde "orta yap orta" diyerek paslaşmaktan vazgeçip bir nevi 3. golümüzün hazırlayıcısı olmuştur, bu da böyle bir ayrıntıdır.
  • 2446
    burak yılmaz'ı forvet olarak oynatan türk hocaların forvet olarak denemeyerek harcadığı oyuncudur. bitiricilik ve kafa topu konusunda fena olmayan özellikleri ve dönemine göre iyi olan fiziki özellikleri ile iş yapabilecek bir oyuncu idi. tabii sadece hocalar değil kendisi de disiplinli olmadığı için hiçbir zaman istenilen performansı vermedi. belki zamanında galatasaray taraftarınl ve ailesi sahip çıksa farklı olurdu. bu çocuğu nedense hep beğendim. harcandığını düşünüyorum.
  • 2411
    üzerinden tartışma dönen oyuncu. insanlar bir fikir sunmuş, neden bu kadar ani ve sert itiraz geliyor. muğdat olmasın, kazım olmasın, yasin olmasın. kimse bu oyuncuların hayranı değil ama şampiyonlar liginin belli şartları var, maaş sınırımız olacak. belli ki elimizdeki altyapı kökenli kanatlar daha forma giyecek olgunlukta değil. o zaman ne zararı var bu oyuncuların. 2.5 milyon tl'ye 2 senelik sözleşme yaparsın bunlardan birine, elinde belli seviyenin üstünde türk yedeğin olur. bunların bi üst seviyesinde oynayan serdar gürler var türk olarak, onu da görüyorsunuz 5'ten aşağı vermeyecekler.
    nitekin sözün özü şu ki her fikir belirtene saldırmayın. insanlar sırf bu saldıran gruplarla uğraşmamak için sözlükte yazmamaya başladı. yazıyı beğenmediysen altına yapıcı bir yorum yaz, offside'ı bas, geç. insanlara 4 kişi birden yüklenmek gereksiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın