• 3
    yazar (!) demeye bin şahit gereken kişi. bugünkü yazısında yine galatasaray çekememizliği ön plana çıkmış. kudurumuş tabir-i caiz ise. galatasaray'ın çok şanslı olduğunu ve hakemlerin yardımından falan bahsetmiş. derbi öncesi de beşiktaş bu galatasaray'ı rahat yener diyordu. şimdi de yeni kehanetler de bulunmuş; cimbom'un kel görünür yakında , fener gruptan çıkamaz gibi. kuyruk acısı çok fazla olsa gerek !
  • 4
    galatasaray kompleksi ile yanıp tutuşan, kendini, galatasaray'a hakaret etmeyi beşiktaş'lılık sayan bir site olan forzabeşiktaş.com'culara okutmak isteyen, beşiktaş üzerine kurulan tezgahlardan bahsetmeyi çok seven ama beşiktaş'ın 100. yılında elde ettiği şampiyonluğun saha dışı faktörlerini yazmayan, yazamayan ve bu sayede herkese tezgahın kralının beşiktaş tarafından nasıl yapıldığını anlatmak istemeyen yazardır.
  • 5
    televizyonda izlerken elime çekirdek alma ihtiyacı duyduğum insanlardan. bayramda katıldığı programda bir istatistik çıkardı, eğer hakemler adil davransa beşiktaş, fenerbahçe ve galatasaray'ın önünde 3 puan farkla lidermiş. kazım kanat öldükten sonra ondan bayrağı devraldığını, beşiktaş'ın hakkını sonuna kadar arayacağını söylüyor. sanırım bu beşiktaşlılık genlerle ilgili bir şey, yok daha doğrusu beşiktaşlı duruşu bulaşıcı bir durum. yoksa bir takımın taraftarı sokaktaki esnafından spor yazarına kadar ağlar mı?
  • 6
    --- alinti ---

    hürriyet'in "magazin sayfalarının" yeni sorumlusu (bana göre o sayfalarda spor yok magazin var) ercan saatçi'ye destek vermek moda oldu. kalemine sağlık sevgili coşkun türk kardeşim, daha önce yapılan alex-lefter buluşmasının perde arkasını ortaya çıkarmış, röportajın ercan saatçi'ye hediye edildiğini ataryemez'de yazmıştı.

    saatçi, yapmadığı bir röportaja imza atmıştı. bu büyük destek kesmemiş arkadaşı, eski kayınpeder vasıtasıyla bir de bünyamin gezer'i istemiş. yine coşkun türk, (bu gidişle spor medyasının çölaşan'ı olacak) yazdı. ertuğrul özkök, mahmut özgener'i arayıp "bizim ercan spor müdürü oldu, desteğe ihtiyacı var, bünyamin'i vermelisin!" demiş... ben bu yazının resmen yalanlandığını hiçbir yerde okumadım ama yine de mahmut başkanı arayıp sordum. "ertuğrul özkök beni aramadı" dedi, "başkası aradı mı?" diye üsteleyince şöyle dedi: "bünyamin hürriyet'e konuştu haberin olsun başkan dediler, ben de konuştuysa konuşsun dedim." yani ilk izni veren mahmut başkan değil... kendi söylediği bu.

    peki ilk izni kim ya da kimler vermişti? federasyon mahallesinden ilgili, ilgisiz birçok kişiyle konuştum... ercan saatçi'ye destek için bünyamin gezer'e röportaj iznini kimin verdiğini sordum... sözbirliği etmişçesine, "yukarıdan geldi!" dediler. mahmut başkan vermediğine göre yukarıda başka kim var acaba! uzatmayalım... birileri ateşle oynuyorlar ama farkında değiller. bizim mesleki kavgamızın içine balıklama daldılar. dalmakla kalmayıp, tavırlarını spor gazetecilerinden yana değil, popçulardan yana koydular.

    şimdi bütün gerçek spor gazetecilerine düşen bir görev var... biz gerçek gazetecileri es geçip, popçulara destek vererek bu kutsal mesleğe büyük saygısızlık yapanların yakalarına yapışmalıyız... yanlış anlaşılmasın, kimseden çok fazla bir şey istemiyorum. 'ataryemez' kadar duyarlı olsunlar yeter. öte yandan popçulara destek verme yarışı bundan sonra da sürerse şaşırmayalım. demirören kongre kaygılarıyla, adnan polat da fenerbahçe yenilgisini unutturmak için federasyonun yaptığı bünyamin gezer jesti misali jest yaparlarsa hiç şaşırmayın.

    not: normalde 10 ocak çalışan gazeteciler bayramı, yani bizlerin... 15 gün önce popçular bab-ı ali geleneklerini yıkıp devrim yaptıklarına göre; atıyorum 15 ekim de onların ve işbirlikçilerinin bayramı olsun... gazetecilik ve popçuluk bayramınız kutlu olsun arkadaşlar!

    ya oyunu kullan ya ağlama
    geri sayım sürüyor, 2 kasım son gün... beşiktaşlılar bu zamanı çok ama çok iyi değerlendirin. aidatlarınızı yatırın ve kongrede oy kullanma hakkınızı elde edin. sonra...

    sonrası size kalmış... ister demirören'e verin oyunuzu, ister aksu'ya.. isterseniz başka birine. oyunuzun kime gideceği sizin vicdanınıza kalmıştır ama oy vermeniz tarihi bir görevdir. burada seçme şansınız yok. mutlaka kongreye gidin ve oyunuzu kullanın. yedi, sekiz, belki dokuz, mümkün de 12- 13 bin kişi gelsin genel kurula. oy sayımı bile sabahlara kadar sürsün... beşiktaş'a yakışan budur. kulübünün geleceğini merak eden, o gelecekte söz sahibi olmak için bir şeyler yapar...

    bu nedenle herkes üzerindeki ölü toprağından sıyrılsın. aidatını yatırsın ve çok önemli başka bir işi olmadığı taktirde de genel kurula gelip oyunu kullansın. yok eğer kimse bu çağrıları umursamaz ve son genel kurulda olduğu gibi 2 bin 700 kişi gelip beşiktaş'ın kaderini belirlerse ondan sonra kimse ağlamasın, sızlamasın... ya herkes kulübüne sahip çıkacak ya da kulübü sahipsiz kaldı-kalacak diye şikayet etmeyecek.

    votkaci soytariyi bulun!
    fenerbahçe sevdasını yüceltirken gerçekleri de görebilen sevgili dost hasan ali atasoy'un da belirttiği gibi derbide, bazı holiganlar kendi kulübünü yakacağını dahi hesap etmeden sahaya pet şişe, bozuk para ve votka şişesi attılar! şişeyi atan soytarının, görevini yapmaya çalışan lig tv kameramanını öldürmemiş olması sadece bir tesadüf!

    şişe ensesine gelmiş, allah korumuş. arkadaşımız ucuz kurtulmuş vesselam. sonra diğer bazı serseriler gelip şişeyi bir yerlerine saklamışlar. nasıl becerdilerse kaybetmişler (!) koca şişeyi. bana göre yardımcı hakemin başının yarılması dahil diğer hepsi hikayedir ama bu votkacının yaptığı olay çok ciddidir. bir insan ölebilirdi... bu nedenle fenerbahçe kulübü o soytarıyı derhal bulup ilgililere teslim etmeli. kulüpler her olayı önleyemez ama faili tespit etmek öncelikle onların sorumluluğundadır. eğer fenerbahçe bu sorumluluğunu unutur ve üç kuruşluk hesaplarla o votkacıyı gizlemeye kalkarsa çok ağır bir ceza almalıdır. almalıdır ki bir daha votkacıları yakalayabilsin!!!

    günün sözü
    çocuğuna küçük şeylerden zevk almasını öğreten, ona büyük bir servet bırakmış olur.
    (atienne gilson)

    --- alinti ---

    kaynak: fotomaç
  • 7
    25 nisan 2011 konyaspor beşiktaş maçı'ndan sonra nihat kahveci'yle tartışan fotomaç yazarı. nihat, kazandığı parayı eleştiren bu spor yazarına "senin yüzünden evime hırsız girdi, allah mısın da kazandığım parayı sorguluyorsun" falan deyip otobüse çağırmış, öteki de bugün köşesinde nihat hakkında bir yazı yazmış, fotomaç da tabii ki "terbiyesiz nihat" diye bir haber yapmış.

    bu elemanın bugün fotomaç'ta nihat hakkında yazdığı "yazıklar olsun!" başlıklı yazıyı okumak için açtım fakat ilk paragrafı okuduktan sonra vazgeçip sayfayı kapattım. zira nihat'ın kazandığı parayı fazla bulan bu yazar arkadaşın matematiğinin ilkokul seviyesinde bile olmadığı anlaşılıyor:

    --- alıntı ---

    erdemini yitirme... eninde, sonunda sahip olduğun tek servet yine kendinsin. milattan 900 yıl önce insanlar bir tapınağın duvarlarına yazmışlar bunları.
    maalesef aradan geçen bin yıla rağmen bazıları bu tür gerçeklerin farkında değil.

    --- alıntı ---

    edebiyat parçalayacağım derken yuvarlak hesapla 2011 - (-900) ~= 1000 bulan bir adam gazete köşesinden okurlara sesleniyor. şaka gibi.
  • 8
    ---- alıntı ---

    yıllardır bizim anlatmaya çalıştığımız ama yağdanlıklar, yalakalar ve eyyamcılar tarafından klişe laflarla üzeri örtülmeye çalışılan her şey son operasyonla ortaya çıktı. kendilerini kral, alemi kör, herkesi korkak, pısırık zanneden ve köpeksiz köy bulup değneksiz dolaşanlar en sonunda teknik takibe takıldılar. "bana kimse dokunamaz" diyenler türkiye'de herkese dokunulabileceğini gördüler. sözkonusu fenerbahçe olursa kimse bir şey yapamaz diyenler bu martavalın da boş olduğunu acı bir şekilde öğrendiler.

    futbolun ergenekon'u
    nasılki ergenekon, balyoz gibi soruşturmalar türkiye'de bazı tabuları yıkıp yeni türkiye'yi ortaya çıkardıysa bu operasyon da tüm tabuları yıkıp yeni türk futbolu'nu ortaya çıkaracaktır. açık ve net söylüyorum güçlü bir siyasi irade olmasaydı bunların hiç biri yaşanmazdı. o nedenle "bu çirkinlikler temizlensin!" diyen sayın başbakan başta, emniyet müdürü hüseyin çapkın'ı ve elbetteki soruşturma savcılarını ve 8 aylık takip boyunca emeği geçen tüm polis kardeşlerimi yürekten kutluyorum. artık türk futbolunun geleceği çok daha aydınlıktır. huzurludur. ve tüm bunlar bu operasyon sayesinde olmuştur, olacaktır. ya devlet başa ya kuzgun leşe denir ya futbolda devlet başa geçti. hikaye budur.

    içime doğmuştu sanki
    kısa bir sure önce yazdığım üç yazı var ki sanki operasyon içime doğmuş da yazmışım gibi. işte o yazılar: 30 mayis: futbolun ergenokon'u italya'daki gibi bir temiz eller operasyonu başlatılır ve kim, kiminle, ne zaman, nerede, nasıl ve neler konuşmuş hepsi ortaya çıkar? sonra. sonra birilerinin canı fena yanar!
    19 haziran: başkanlar da hesap verir kulüplerde 'başkanlar' tek liderdir. kimse yaptıklarının hesabını sormaz. ammaaa bazen de işler karışır ve tüm yaptıklarının hesabını vermek zorunda kalabilirler.
    28 haziran: denizli'de şike varmiş! yüreği yeten kolları sıvasın. aziz başkan dahil kim ne biliyorsa açıklasın. hangi sezon, kim, nerede, ne yapmış? hangi futbolcular, hangi maçlar öncesinde nerelerde görülmüş? kim rakibinin en iyi oyuncularına, ne zaman transfer teklifinde bulunmuş? hangi eski futbolcu hangi maçta hata yapmış?..

    adalete güvenim sonsuz
    evet bu konuda ne kadar dolu olduğum ortada. sonunda gereği yapıldı ve yapılıyor. adalete güvenim sonsuz. kim, ne yaptıysa hepsi tek tek ortaya çıktı ve çıkacak. görüyorsunuz rezillikleri. araya sokulan eski futbolcular... teknik adamlar... çantacılar... hakemler için federasyona yapılan baskı v.s.

    dünya kulübü anadolu'dan korkuyor!
    toplum önünde "anadolu'ya her türlü desteği veriyorum" diyen aziz yıldırım'ın gerçek niyeti de bu operasyona takılan dinlemelerle ortaya çıkmış oldu. adnan polat'la yaptığı görüşme anadolu ve trabzon korkusunu ortaya net olarak çıkarıyor. ne diyor iki başkan, gelin şimdi ona bir bakalım:
    _adnan polat: (beşiktaş'ın fenerbahçe'ye inönü stadında 4-2 yenildiği maçla ilgili olarak yaptığı değerlendirme) maçı da istediğin gibi aldın, eğer üç olsa maç dönmezdi.
    _aziz yıldırım: bu üç büyüklerden birinin şampiyon olması lazım, olamazsak bu anadolu ile başedemeyiz, haberiniz olsun.
    _adnan polat: ama bu federasyondan ben memnun değilim.
    _aziz yıldırım: tamam da bu trabzon'un falan gö..... kalktı.
    _adnan polat: ama federasyon bunlara yol veriyor.
    _aziz yıldırım: yarın kayseri de kalkar, ötekide kalkar, hepsi kalkar.

    35 yil sonra ayni kafa
    aslında fazla söze gerek yok, şapka düşmüş kel görümüş. türkiye'de bazı kafalar hiç değişmiyor maalesef. yıllar önce (yanlış hatırlamıyorsam 1973-74 sezonu) yine bir fenerbahçe başkanı faruk ilgaz, eskişehir şampiyonluğa yürürken böyle sözler sarf etmiş ve ardından eskişehirspor arabası son virajda devrilmişti. iyi okuyun bu satırları ve bazı şeyleri daha iyi anlayın sevgili futbolseverler. fenerbahçe'yi dünya kulübü yaptığını söyleyenlerin, bırakın dünyayı, anadolu takımlarının şahlanmasından nasıl korktuklarını görün. kamuoyu önünde oynayan tiyatroya bakmayın ve perde arkasında yaşananları anlamaya çalışın. türk futbolu yıllardır kirlenmişti ama ilk kez her şey bu kadar gün ışığına çıkıyor.

    bir şey yapilmadi diye!
    birileri "bugüne kadar bir şey yapılmadı, bundan sonra da yapılmasın" diyorlarsa bilin ki onlar toplumu kandırmaya çalışanlardır. onlara asla inanmayın. biz de biliyoruz bugüne kadar bir çok şeyin örtbas edildiğini. misal, bolu-adana demirspor maçında şike yapıldığıını tahkim kurulu bile onaylamış ama avrupa'daki gururumuz şenes erzik, tahkim kurulu'nu lağvedip işi çözmüştü!!! sonra şikeciler ligde kalmış onların yerine garibim malatya düşmüştü. malatya'ya giden arabaları futbolcular televizyon televizyon gezip anlatmışlar ama kimsenin kılı kıpırdamamıştı. bu ve benzeri bir çok örnek verebilirim ama şununla bitireyim:

    'çok hakem satin aldim!'
    hayatımdaki ilk röportajımı, fenerbahçe'nin tek patronu kabul edilen rahmetli semih bayülken'le yapmıştım. çakıl gazinosu'ndaki bir şampiyonluk kutlaması sonrası konuşmuştuk. o röportajın manşeti şöyleydi; çok hakem satın aldım! bilmem anlatabildim mi!? o dönemde de kimsenin kılı kıpırdamamıştı. fenerbahçe şampiyonluk kutlamaya devam etmişti. ancak yıllardır birilerinin korkması, kulağının üstüne yatması bugün yaşanan rezalet karşısında yine susulması için bir mazeret değildir.
    nitekim artık susmayan bir türkiye vardır. neden? çünkü gerekli yasal düzenlemeler yapmış ve devlet gücü harekete geçmiştir. devlet gücünü yanında bulan federasyonun da harekete geçmesi normaldir.

    düşen düşer, giden şampiyonluk gider
    yaşanan her şey ortada. şimdi sıra federasyona gelmiş durumdadır. eyyam yapmadan, ortadaki manzaraya bir isim koyup cezaları kesmeleri gerekiyor. mehmet ali aydınlar, sağlık durumu bozuk olan aziz yıldırım'ı hastanede ziyaret edip insani gö-revini yapmıştır, şimdi sıra "başkanlık" görevini yapmaya gelmiştir. federasyon ne yapmalı derseniz, düşmesi gerekeni düşürmeli, alması gereken şampiyonluğu geri almalıdır. ancak böyle olursa bir daha kimse bu işlere bulaşmaz. aksi halde tüm yapılanlar boşa gider ve birileri yine at koşturmaya devam eder.

    şimdi sira futbol federasyonu'nda
    dediğim gibi şu son operasyonla devlet futbol konusunda da her türlü çirkinliğe karşı olduğunu gösterdi, adalet yumruğunu masaya vurdu, şimdi federasyonun son noktayı koyması lazım. karşımızda kimsenin imtiyaz sahibi olmadığı yeni bir türkiye var. bu yeni türkiye'ye; kimsenin imtiyaz sahibi olmadığı, yarışın adaletle yönetildiği ve hakkaniyetle sonuçlandığı, en önemlisi tüm maç sonuçlarının kamu vicdanında aklandığı yeni bir türk futbolu yakışır. bunu tesis etmek de federasyonun görevidir.

    --- alıntı ---

    *
  • 9
    şike soruşturması sürecinde, desteklediği takımı bile omurgasız bir duruş sergileyerek tff yönetimine destek olurken muhteşem salvolar atmaya devam ediyor. bravo.

    ---- alıntı ----

    yazik! biz futbolu kurtaracağınıza inanmıştık, siz ise daha ilk günden teslim oldunuz. yeni türkiye'nin farkında olmadığınızı da anlamış olduk böylece. bunca delili yok saydınız... kusuruma bakmayın ısrarla delil diyorum çünkü mahkeme insanları tutuklamış, delil olmadan bunu yapamazdı.
    adamın biri arkadaşına, hangi dağda olmuştu o olay, hani hazreti isa kızını kurban ederken, azrail bir keçi getirmişti diye sorunca, adam lahavle çekiş şöyle demiş: yahu bunun neresini düzelteyim? isa değil ibrahim, kızı değil oğlu, keçi değil koç, azrail değil cebrail.
    türkiye futbol federasyonu'nun "lig aynen devam ediyor" şeklinde verdiği karar bunun tıpkısının aynısı.

    ey mehmet ali aydinlar...
    neresinden başlayayım yanlışları düzeltmeye!
    1- ey mehmet ali aydınlar, siz devletin polisine, savcısına gidip brifing almadınız mı? size eldeki delillerle ilgili hiçbir bilgi verilmedi mi?
    verildi, kendiniz söylediniz? peki sorun nedir? o söylenenlere inanmadınız mı? yoksa adaletin bilmem kaç kişiyi tutuklamak için yeterli gördüğü delilleri siz gerekli kararları almaya yeterli bulmadınız mı?
    2- iddianame hazırlanınca gereği yapılacak dediniz? inanmıyorum ya hadi yaptınız diyelim. adam gitmiş fenerbahçe süper lig'de ve şampiyonlar ligi'nde oynayacak diye kombine almış. iki ay sonra bir de bakıyor, fenerbahçe küme düşmüş, şampiyonlar ligi'nden atılmış? o adam bunun hesabını kanunlar önünde sizden sormayacak mı? kaç mahkeme açılabileceğini hiç düşündünüz mü?

    temizlik mi?
    3- birileri ısrarla "bu operasyon türk futbolunu temizlemek için değil aziz yıldırım'ı bitirmek için yapıldı" mealinde propaganda yapıyordu?
    sizin vermiş olduğunuz bu karar onları haklı çıkarmıyor mu? yoksa niyetiniz bunun vurgulanması mıydı!?
    4- yarın fenerbahçe şampiyonlar ligi'nde bir takımla eşleşecek, o ülkenin medyası "şikeden yargılanan takım bizim gruba düştü" diye manşet atınca bizim futbolun on paralık değeri beş paralık olacak mı, olmayacak mı?
    5- yayıncı kuruluşla konuşmaktan, onların mağduriyetinden söz ediyorsunuz. söyler misiniz, yayıncı kuruluş bilmem kaç yıllık anlaşma yaparken fenerbahçe'nin ligde kalacağının garantisini mi alıyor?
    6- diyelim ki, fenerbahçe çok kötü bir sezon geçirdi ve küme düştü o zaman ne olacak? diğer kulüpler üç kuruş fazla alsınlar ya da yayıncı kuruluş mutlu olsun diye küme düşmeyi mi kaldıracaksınız? yoksa bizim yayıncı kuruluş sadece şikeden düşmeleri mi istemiyor?
    8- küme düşmeye karışabilen yayıncı kuruluş kimin şampiyon, kimin ikinci olacağına da karışıyor mu? ya da yarın karışmaya kalkarsa, bu şampiyon benim işime gelmez derse ne yapacaksınız?
    9- türk futbolu paraya mı teslim olmuştur?
    eğer öyleyse açılan yaraları kapatacak bir rakam biliyor musunuz?
    10- aziz yıldırım'ın "bizi düşürme mehmet ali" demiş (medyaya bu şekilde yansıdı) olması sizi etkiledi mi?

    çalişmadiğiniz yerler mi?
    11- etkilediyse, yarın bucaspor başkanı aynı şeyi söylerse yine etkilenecek misiniz?
    12- bizzat bana, "ben vicdanıma göre karar veririm" demiştiniz, gerçekten öyle mi yaptınız, vicdanınız rahat mı?
    aziz başkanın cevap veremediği 12 soru olduğu yazıldı, çizildi medyada. şimdi merak ediyorum siz bu sorulardan hangilerine cevap verebileceksiniz?
    yoksa hep çalışmadığınız yerlerden mi sordum?
    lütfen kusuruma bakmayın.
    eleştiriyi bırak öneri getir diyebilirdiniz ama geç kaldınız. keşke yıllardır bu çirkinliklerle mücadele eden bizlerin de fikrini alsaydınız.
    o zaman size, bu ligi yok sayın.
    ileride çocuklarımız "2010-2011 sezonunda kim şampiyon oldu, kimler düştü?" diye sorduklarında onlara şöyle derdik; çocuklar o sezon türkiye'de futbol oynanmadı, tiyatro oynandı!
    keşke bu ligi yok saysaydınız...
    keşke uefa'ya "bu kadar şaibe altında hiç kimseyi avrupa kupalarına göndermem" deme cesaretini gösterebilseydiniz.
    yine kimseyi düşürmemiş olurdunuz ama biz dünyaya rezil olmazdık.

    "delil" var diyorum!
    yazık... biz futbolu kurtaracağınıza inanmıştık, siz ise daha ilk günden teslim oldunuz.
    yeni türkiye'nin farkında olmadığınızı da anlamış olduk böylece.
    bunca delili yok saydınız...
    kusuruma bakmayın ısrarla "delil" diyorum çünkü, mahkeme insanları tutuklamış, deliller olmadan bunu yapamazdı.
    öyle değil mi? ha pardon siz delil yok şüphe var diyorsunuz?
    unutmuşum, affedin.
    bundan sonra "saldım çayıra, mevlam kayıra!" devam edersiniz artık.
    çünkü en önemli konuda topu taca attınız.
    cesur kararlar alamadınız.
    alsaydınız belki bir kez ölürdünüz. şimdi bu olay aylarca sürecek. beni mazur görün ama siz her gün ölmeyi seçtiniz.
    türk futbolu tüm bunları hak etmemişti mehmet ali bey, diyeceğim ama diyemiyorum ne yazık ki.
    hak etti! hem de çok hak etti!.. hatta daha fazlasını bile hak ediyor!..

    bir daha da eleştirmem
    yıllar önce tahkim kurulu "bolu ve adana demirspor şike yapmıştır" diyerek küme düşürülmelerini onaylamış ve ilk kez şikeyi resmen onaylayan kurum olmuştu. avrupa'daki gururumuz şenes erzik, tahkim kurulu'nu lağvedip çözmüştü (!) bu önemli meseleyi. siz onu da solladınız.
    o bile bu kadarını yapamamıştı.
    ne diyeyim, umarım birilerini mutlu etmişsinizdir.
    herkes mutluysa sorun yok çünkü.
    herkes derken siz, yayıncı kuruluş ve bazı kulüplerden bahsediyorum.
    futbol mu?
    kimin umurunda canım!
    kirlendiği kadar kirlenmiş zaten!
    biraz daha kirlense ne çıkar?
    di mi ama...
    bu arada sakın turgay demir bizi her gün eleştirecek galiba gibi bir düşünceye kapılmayın. bir daha seni eleştirirsem federasyon başkanı olayım! ben bundan sonra yalakalık yapmaya başlıyorum.
    doğrunun peşinde koşmak, hakkaniyetli futbol dilenmek, adaletli yarış istemek artık benim kitabımda yok.
    koca federasyon tırsmışken, fenerbahçe'yi ve bunca insanı karşıma alacak kadar salak mıyım ben!
    bilgin gökberk'in izniyle, nokta.

    ---- alıntı ----

    kaynak: fotomac.com.tr
  • 15
    ercan saatçi ve selçuk yula dahil bu kadar galatasaray ile uğraşan bir insan olamaz;

    http://twitter.com/...s/138924673370046464

    http://twitter.com/...s/138928638480490496

    http://twitter.com/...s/138933641416949760

    http://twitter.com/...s/138999408573415424

    http://twitter.com/...s/138999779479916544

    http://twitter.com/...s/138999976331194369

    http://twitter.com/...s/139001397726285824

    http://twitter.com/...s/139002168299618304

    http://twitter.com/...s/139013561300168706

    http://twitter.com/...s/139017042786402305

    http://twitter.com/...s/139023858425528321
  • 16
    --- alıntı ---
    beşiktaşlı aydınus"beşiktaş'ı kolluyor" demesinler diye eyyamın kralını yaptı.
    g.saraylı oyunculara hak ettikleri kartları göstermedi.
    not: maç boyu beşiktaş'a küfür edildi. bakalım pfdk türk telekom arena'yı kapatabilecek mi?
    --- alıntı ---

    millet son yılların en centilmen derbisi diyor, bu gs düşmanı saha kapattırma derdinde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın