bu maçın biz fanatik galatasaraylılar için en önemli özelliği; maçtan önce dönemin fenerbahçe yöneticisi ömer çavuşoğlu'nun yaptığı tahrik edici açıklamalardır. zira o zaman fenerbahçe uefa kupası'nda fransız temsilcisi
cannes ile eşleşmişti. biz ise annemizin ligi şampiyonlar ligi'nde bir önceki sezon üç yediğimiz
barcelona deplasmanına gidiyorduk.
ömer çavuşoğlu, "galatasaray barcelona'dan 5 yer, biz de cannes'a 5 atar istanbul'a döneriz" demişti. amma ve lakin fenerbahçe fransa'da kazanmak bir yana 4 gollü ağır bir mağlubiyet almıştı. bir türlü susmayan ömer çavuşoğlu, basının kendisiyle alay geçmesi üzerine bu kez de "rövanşta 5 atarız" demişti. ama gel gör ki; fenerbahçe kadıköy'de de 5 yemişti ve maçı anlatan spiker (galiba
ercan taner) tribünleri ateşe veren fenerbahçe seyircisini yabancı basının görmemesi için kameramana "çekme" uyarısını yapmıştı.
neyse tekrar bizim
barcelona maçına gülelim... kubilay türkyılmaz'ın attığı golün, benim ve de çoğu galatasaraylı için şöyle bir önemi vardı. bir önceki sezon şampiyonlar ligi'nde tek golümüzü son hafta zorla
cihat arslan ile spartak moskova'ya attığımızdan, bilinçaltımıza grubun en zor deplasmanında herhalde gol atamayız düşüncesi yerleşmişti. o yüzden de golden sonra en az
hayri hiçler kadar kazanmış gibi sevinmiştik.
kubilay türkyılmaz bi de gol sevincinde arkadaşlarını eliyle "gel gel" diye yanına çağırıyordu... güzel ve güneşli günlerdi...