Türkiye Süper Lig 33.Hafta Maçı
19:00 İnönü Stadyumu
1 - 0
  • 1
    1-0 kaybettiğimiz 2002-2003 sezonunun 33. hafta maçıdır. maçın en kötü tarafı bu maçta beşiktaş şampiyonluğunu ilan etmiş olmasının yanında biz inönü deki galatasaraylılar olarak onların şampiyonluk sevinçlerini izlemiş olmamızdır. bir sene önce bizi şampiyon yapmış olan lucescu yu beşiktaşa yollamıştık. ve o lucescu bir sene sonra beşiktaşı şampiyon yapmış oldu. bu beşiktaşın 8 sene sonra gelen şampiyonluğuydu ve 100. yıl dalgası nedeniyle onlar için ayrı bir önem taşıyordu.

    yediğimiz gol 88. dakikada yediğimiz bir kontra atak neticesinde sergen yalçın golü atmıştı. maçın 90.dakikasında da ümit karan ve volkan arslan kırmızı kart görmüştü. zaten hatırladığım kadarıyla maçın skoruyla ters orantılı olarak bir hayli sarı kart gösterilmişti.

    (bkz: tarihte bugün)
  • 3
    biz şampiyonluğu gençlerbirliği ve adana ile sami yende berabere kalark kaybetmiştik.fatih terim 3 puan almamız gereken bu maça bile vedat mehmet polat gibi tonla savunmacıyla çıkmıştı.maç kafa kafaya oynanan ve ortada giden bir maçtı.atılan golde kontraataktan gelmişti.sergenle tümer bülenti ikiye bir yakalamış ve tümerin asistiyle sergen beşiktaşa şampiyonluğu getirmişti.
  • 4
    beşiktaş'ın siyah nostalji forması, galatasaray'ın düz kırmızı formasıyla oynadığı maç. galatasaray aşığı ali aydın yine boş durmamış, golden sonra şampiyonluğu kutlamaya başlayan beşiktaş tribünlerini iki kırmızı kartla selamlamıştır. galatasaray adına bu maçın akılda kalan detaylarından biri ikinci yarının başlarında oyuna giren arif erdem'in çok kısa bir sürede sakatlanarak fatih terim'in oyuna yaptığı müdahalenin alt üst olmasıdır. maç boyu ciddi bir mücadele gösteren galatasaray ikinci yarının ortalarında ümit karan'la en net gol şansını yakalamış, ancak karan'ın kendinden beklenmeyecek kadar zayıf vuruşu cordoba'nın ellerinde erimişti. 88. dakikada, şampiyonluk şansını devam ettirebilmek için ihtiyacı olan golü rakip kalede arayan galatasaray'ın yediği kontraatak sezona son noktayı koymuştur. sergen yalçın topla beraber 45-50 metre kadar gitmiş, topu sağ kanattaki tümer'in önüne atmıştır. topla biraz ilerleyen tümer topu geri yolladığında altıpasın içinde olan sergen'e sadece dokunmak kalmıştır. ercan taner'in sergen attı şampiyonluk geldi haykırışlarıyla arkadaşlarıyla kucaklaşan sergen yalçın'ın, yanan meşalelerin gölgesindeki görüntüsü beşiktaş taraftarı bir neslin şampiyonluğa dair ilk anısı olarak da tarihteki yerini almıştır.
  • 6
    bilinçli ve istikrarlı şekilde takip ettiğim ilk sezonun final maçı. 1997'den sonrasını hatırlıyorum ama gerçek anlamda takip ettiğim ilk sezon 2002-2003'tü. 6-0'lık fenerbahçe deplasmanı bizim neslin gerçek anlamda kaybetmeyi öğrendiği günlerden biriydi. ilginç kadro yapımıza rağmen sezonun ilk bölümünde iyi gidiyorduk, hatta o maça kadar çıktığımız 10 lig maçında yediğimiz gol sayısı sadece 6 idi. o derbi sonrası yaşadığımız bocalama yaklaşık 1 ay sürdü, o sekansın sonunda da ali sami yen'de beşiktaş ile oynadık. o da bir önceki sezondan devam eden 25 maçlık iç saha galibiyet serimizi sonlandırdı. ikinci yarı iç sahada oynanan özellikle adanaspor ve gençlerbirliği maçlarındaki 2 beraberlik, tarihin şaibeli sezonlarından birind ibreyi hakemler tarafından iteklenen beşiktaş'a çevirmişti. 5 gol atıp 2-2 berabere kaldığımız kerem inan'lı adanaspor maçı, ümit karan'ın 4-5 metre geriden fırladığı pozisyonda ofsayt bayrağını tereddütsüz kaldıran hakemlerimizin yönettiği gençlerbirliği maçında kaybedilen 4 puan olmasaydı bu karşılaşmaya beşiktaş'ın 1 puan önünde çıkacaktık. beraberliğin yeterli olacağı bu durumda belki de avantajlı skorla inönü'den dönen biz olacaktık ki bu maç da inönü'de uzun yıllar sonra kaybettiğimiz ik maçtı. türk futbol tarihinin en temiz kontraatağı golle sonuçlandığında beşiktaşlı olan ercan taner sergen attı şampiyonluk geldi derken yıllar sonra tümer metin aynı pozisyon için "sergen'in filminde yardımcı oyuncu oldum" diyerek olaya bambaşka bir bakış açısıyla yaklaşacaktı.

    üzerinden 14 sene geçmiş...

    o değil de bu maçta yılların cim bom bom'um sen çok yaşa canım feda olsun sana tezahüratı "geçse de gençlik çağım" melodisi ile söylenmişti bizim tribün tarafından. fena da olmamasına rağmen o sezon sonrası bizim tribün tarafından unutulup gitti, bazı anadolu tribünlerinde hala söyeniyor. bu da içimde ayrı bir ukdedir...
App Store'dan indirin Google Play'den alın