• 242
    astana felaketi sonrası bir rapor rivayeti dolaştı durdu. galatasaray kötü oynuyormuş, sebebi soruluyor. kime? hamzaoğlu'na, kim ? dursun emmi.

    rapor isteyen zengin, bir futbol zır cahili. ben olsam hamza'nın yerinde stefan hawkins'den yardım isterim öyle bir rapor yazarım ki, tercüme etmeye ömrü yetmesin. girerim umut bulut'un mikro organizmasındaki alyuvarların mitoz bölünmesinden, çıkarım bilal'in nefes verişindeki karbon dioksit çözülümünün, yasin'e etkileşiminin uzay geometrisindeki yansımasının çektiği şuta yaptığı basınçtan. ne raporu lan? eldeki malzeme bu.

    raporu yazacak olan kim? hamzaoğlu. dilekçe yazmasını biliyorsa adam değilim. hatta ileri gidiyorum istifa etmesini bile bilmediğinden şimdiye kadar etmemiştir. bildiği en güzel şey allah'ına şükretmek. hiç kaçırmaz, umut bulut'un attığı golden sonra çok güzel yakarış yaptı. gavur podolski'nin söktüğü topu, hristiyan sneijder'in boş kaleye doğru al da at dediği pozisyonda, umut bulut'un fizik dışı şansla attığı golden sonra ritüeli sürdürdü .

    taraftar baskısı, kaybedilen puanlar, oynanan kötü oyunlar, galatasaray ilk 11 ini sahaya çıkarıyor. ilk defa sıfır çöp bir forvetle sahaya çıktık. bir deliği tıkıyoruz, adamımız hendek açıyor. orta sahada iki monşer oynuyor. selçuk'un sözleşmesinde var, hadi onu geçiyoruz. sakat ve cezalı olmadığı her maç ilk 11 çıkacak, maç başı 15.000 yuroyu indirecek. kurtuluş yakın görünmüyor. hele ki ite kaka, bala göte alınan galibiyetten sonra unutalım gitsin. bilal tam şebekenin arayıp da bulduramadığı galatasaray orta saha futbolcusu. sinirlenmez, faul yapmaz, kız gibi oynar, maçı elektriklendirmez . efendidir, rakibe saygılıdır. rakip üzülmesin diye gol bile atmaz böyle futbolcular.

    yasin öztekin'in tribün terminolojisiyle götü kalkmış. hacca gitmiş,sorsan hacı, allahçı, saç pankçı saçı, ben oldum, ben banko futbolcuyum. trip atarım, pas vermem, topu kaptırırım. kafatasımda beyin taşımasam da olur bundan sonra. bak kardeş, burası hacı baba tekkesi değil, aslan yuvası. bizler galatasaray için kavimden kardeşten yardan vazgeçmiş insanlarız. karıncayı incitmeyiz dediysek, böcekler durumdan vazife çıkarmasın. sarı kart gösterdim, 2. sarı kartı görürsen, büyük katkıda bulunduğun 4. yıldıza elinde köpek öldüren şarapla florya sahilinden bakarsın. mecburmuyuz lan, ileride bir kontenjan mı var? biri ofsaytta bekleyecek, hücum faul yapacak, hakemi kandırmaya uğraşacak, gol kaçıracak, pas ver diye sneijder'e el kol hareketi yapacak. gözüm üstünde, bitiririm.

    bak semih kaya'nın hikayesinden örnek al. asimo, pahalı robot diye korumaya almıştım, 5 lira maaşı varken neştere kafa atıyordu. şimdi öyle mi, türk kontenjanından zengin oldu, kaybedecek çok parası var, niye topa kafa atıp da bir ameliyat riskini alsın. gelen topu ver hakan'a, hakan 15 derece ilerideyse dön muslera'ya, muslera'ya verince de dön götünü uza, tekrar atamasın, şişirsin ileriye. şimdi dua etmeye başlamıştır kartalspor 1. lige çıksın diye. koskoca galatasaraylı semih 3. ligte oynayacak değil ya. bu sezonun en büyük katkısını yaptı, oynamayarak.

    muslera demişken, çok yazdım, topu oyuna sokamıyor diye, artık emin oldum, sokmuyor. kimse top istemiyor. ileride ofsayttaki şebekler el sallıyor sadece. o da onlara doğru atıyor. topu bir kere ileri şişirmemiş taffarel'in bu takımın kaleci hocası olduğuna inanamıyorum. muslera sezonu maymuni bir kurtarışla açtı, artık kolay kolay gol yemez.sneijder'de atmaya başlarsa geçen sezonun son düzlüğüne erken girmiş oluruz. top muslera'ya geldiğinde top isteyecek en az 2 adam yoksa, oynatmayın kardeşim. her şey birbirine bağlı, top isteyen ön libero olmayınca sedju, hakan gibi tekniği müsait stoper bile olsan, top kullanma riskine giremiyorsun. hoca olsam, top kaptırana değil, top ayağında olana en az 2 alternatif sağlamayan futbolculara dalar, veririm odunu.

    selçuk inan, otellerde bulunan tek kullanımlık tıraş bıçağı gibi. bir kere kullanıp atacaksın, daha fazla kullanmaya başlarsan suratın savaş alanına döner. selçuk inan'da ilk geldiği sezon baroş'la elmander'le ileriye, engin baytar'la, emre'yle yana oynayarak, melo'nun da(saygıyla minnete anıyorum) hayvani sezonu sayesinde pik yaptı. akıllı hocalar bunu tespit edip yavaş yavaş amortismana gidebilir, bir önceki sezon kalamozadan düşebilirdi. kravatlı eşkıyalar tam tersini yapıp, yaldızlı hesap cüzdanı verip sözleşmesini uzattılar. orta sahada ki kan kaybımız devam edecek.

    milli takım ceosu'nun adını taşıyan stadyumda oynanan sezonun en büyük maçında ceo yok. muhtemelen bodrum'da tatil yapıyordur. maçı televizyondan izlediyse serefsizim. (bir kere denk gelmiştim, arkadaşın bodrum'da yapı marketi var, terim eşiyle geldi, o sırada biz galatasaray maçı seyrediyorduk, maçtan haberi bile yoktu). belki de benim gibi maçın sonucunu biliyordu zaten. şebeke için galatasaray'ın kaybetmesi intihar olurdu. hamza bu sabah yoktu, yerine daha kötü hoca bulunamayacağı için aslan pusudan çabuk kurtulabilirdi. en azından fenerbahçe maçına kadar idare edilmeliydi. zift medyasındaki galatasaray maymunları ne yazdılar bilmem, 6-7 senedir gazete okumadım, tv. seyretmedim. umut bulut'a da gol attırdılar ya, diller felç olmuştur şimdi yalamaktan.
    okumam ama haberim olur, sinan gümüş çıktı goller geldi demeye cesareti olan biri çıkarsa tek başıma meydan savaşını başlatırım. biz maç 11 ini görür görmez handikaplı 2 yi bastık zaten. hem de orta sahadaki durdurulamayan kanamaya rağmen. bu kafa sinan gümüş'ü futbolcu yapmaz. her saniye dışarı alınacağım korkusu, futbolcuyu oynatmaz. ben razıyım, alın sinan'ı anlaşma yapın. 5 maç istediğin kadar kötü oyna banko oynayacaksın, beğenilmezen kadro dışısın deyin kabul ederse oynatın, etmez ise zaten ondan da bi bok olmaz deriz, bağımıza taş basarız.

    sabri değişlikliği zorunluluktan olmuş, ihmal ediyorum, kötü bir şey yazmıyorum, tetikteki umut değişikliğiyle marmara denizi'inde yüzen tek kofanayı yakalayan hamza, en iyi bildiği işi yapıp futbolun ırzına geçmeye karar verdi. bir an kadrajda sabri-olcan-umut bulut'u gördüğümde de yüce gök'ten, totem'lerden umudu kestim, futbolun beyin ölümü bu maç için gerçekleşti. 3 puan alıp hamza'nın koluna serum bağlandı. inanılır gibi değil ama ligin en kötü futbolunu oynayan takım lider.

    türkiye süper ligi değil, saray kanalizasyonu. patlayıncaya kadar yiyenlerin defaktolarıyla dolu.

    buraya kadar hayalleri! yazdık, bir cümle de gerçek yazıp önümüzdeki maça bakalım.

    özellikle lafım size dünkü maçta 90 dakika bağıran büyük galatasaray deplasman taraftarı, hepinize minnettarım. ölümüz bu çocuklar, başkan yok, hoca yok, 2-3 ü dışında futbolcu yok, kendi çöplüğümüzde seyirci yok, futbol yok, hava yok, gol sevinci bile yok. sadece takımı değil, hepimizi ölüye çıkardılar. azıcık çırpının, cebelleşin, debelenin, şu ölü toprağını atın üstünüzden, bu oyunu biz kurduk, galatasaray bizimdir, başka da galatasaray yoktur. galatasaray, kravatlı eşkıyaların değil, atkılı tribün çocuklarınındır. yol göstericileriniz,başak şehir stadında sesi kısılanlardır.
  • 223
    aziz'e inşallah sözlüğü okutmazlar, aksi takdirde yarın sabah basın toplantısı yapar. neymiş elle atmışız inşallah iki tane yermişiz. hakem sayesinde kazanıyormuşuz. bir kere elle kontrol etmiyor, dizinden seken top ele temas ediyor. aradaki farkı aziz bile anlamıştır ama genelde yenilmemizin hayra olacağı düşünülüyor ya, galibiyete mutlaka bir bahane bulmamız gerekiyor. bu arada umut'un doğduğu güne lanet okunacak kadar gözümüzün döndüğü ortamda 90 dakika susmayan taraftarımıza helel olsun diyorum.
  • 12
    maça kimse entry bile girmiyor. öyle inançsız ki taraftar. öyle umutsuz ki. gerçekten yazıklar olsun bu hale bizi kim getirdiyse. ulan bir lig maçı bitse o gece haftaya oynanacak maça entry giren bizler ne hale geldik be.

    bilmiyorum. tartışmak da istemiyorum. ünal aysal fatih terim hamza hamzaoğlu dursun özbek veya başka biri. bizim hevesimi bu kadar kıracak işler yapan kim varsa, taraftarın bu kadar umutsuz noktaya gelmesinde kimin emeği varsa ona hakkımı helal etmiyorum.
  • 231
    berbat oynadığımız bir maç. bulduğumuz ilk golde de net bir hakem hatası vardır. bugün bu galibiyete sevinenler benfica karşısında muhtemelen kaybedeceğimiz 2 maça hiç üzülmesin.
    beni süper lig denen dandik lig ilgilendirmiyor. hamza hamzaoğlu gibi vasat bir teknik adamla bile kupa kaldırabiliyorsun bu ligde. bizim asıl ait olduğumuz yer şampiyonlar ligi'dir. o ligin acemisi astana karşısında bile futbol oynayamıyor bu takım. ama başakşehir'i yendi, alkış.
  • 250
    kotu oynayarak ve biraz da hakem sayesinde kazandigimiz maç. takimimizla ilgili notlarim;

    muslera: ilk yarinin sonundaki kurtarisiyla 3 puanda yine muthis bir katkisi var. tesekkurler kucuk elli dev adam.

    denayer: isini yine cok iyi yapti. futbolcu gibi futbolcu. stoperken sag bekte verdigi katki muazzam. ikinci yari cikmak zorunda kalinca yurekleri agizlarimiza getirdi ama neyse ki onemli bir seyi yok.

    chedjou: geri donmesiyle beraber savunmamizda taslarin yerine oturmaya basladigini goruyoruz. ilk yarinin sonunda cikarken salakça kaybettigimiz bir top disinda pozisyon vermediysek bunda aslan payi onun.

    hakan: sezon basindan oldugu gibi yine isini duzgunce yapti.

    carole: ben isindim bu adama. maliyet/katki diye bakarsak cidden iyi transfer. hucumunu gelistirmeli falan da demeyecegim. savunmada isini yapsin, bana yeter.

    bilal: 32 yasinda, bu seviyelerde adam kovalamamis bir adamken, gelip bu sekilde bir hamal oyunu kaldirmaya calismasini beklemek hayalcilik. oyundan dustu tabii bir sure sonra.

    selçuk: vasatin altindaydi.

    yasin: biraz fazla top ezdi. daha etkili olmali.

    sneijder: istekliydi. pas hatalari yapti vs ama galibiyeti nasil istedigini gosterdi. asisti klasti.

    podolski: 90 dakika oynamali, israr etmeli uzerinde. bir gol, bir de gol hazirlamasiyla etkili oldu. takim oyununda daha iyi olmasini isteriz ama olabilir mi supheliyim.

    sinan gümüş: oynamasina cok sevindim. etkili olabildi mi? hayir. ama karsisindaki rakip da iyi bir takimdi. evimizde de ilk 11'de israr etmeli sinan icin.

    umut: umut bulut ile ilgili istedigim her sey vardi sahada. yedekten girdi, arka direkte bos kaleye golunu atti. kariyer ozeti.

    sabri: denayer'in sakatligi sonrasi oyuna girdi. herkes onun hatasini kovaliyordu ama ciddi bir hata yapmadan maci tamamladi. sirf o ciddi hata yapmamasiyla macin oyuncusu secebiliriz kendisini :(

    olcan: son dakikalarda skor 2-0'ken oyuna girip hicbir sey yapmayarak cizgisini bozmadi. en cok bu ozelligini seviyorum zaten. kazansak da, kaybetsek de, skor berabere de olsa hicbir sey yapmiyor. istikrar gibi istikrar.
  • 241
    ligimizin rezalet hakemleri sayesinde kazandığımız maç değildir. belki o pozisyon gol olmasaydı bir sonraki olucaktı? belki 15 saniye sonra penaltı kullanıcaktık? bilemeyiz. evet hakemin kararı oyunun seyrini değiştirmiş olabilir ama onun sayesinde kazandık demek sahada mücadele eden oyunculara hakaret.

    bazen şaşırıyorum her hafta kuş takımları oyun kurallarını sikip atarken gelip de kendi taraftarımızın hakem sayesinde kazandık demesi...

    (bkz: insan gerçekten hayret ediyor)
App Store'dan indirin Google Play'den alın