• 51
    türkiye’deki sivil toplum kuruluşları ve derneklerin her türlü toplantılarını 01.12.2020 (1 aralık 2020) tarihine kadar erteleyen içişleri bakanlığı genelgesi mevcuttur. o genelgenin yayınlandığı tarihte günlük pandemiden ölüm sayısı 40-50 arasıydı şu anda 80-90 arası. dolayısıyla yine içişleri bakanlığı ek bir genelge ile yasağı üç ay daha uzatacaktır. bunun aksini düşünmek il hıfzıssıhha ve bilim kurulunu yok saymaktır.

    parti kongreleri ile büyük kulüplerin seçimli genel kurulları kıyaslanmamalı. parti kongreleri büyük iller dışında en fazla beş yüz kişiyle yapılır ama kulüplerin seçimine ortalama beş bin kişi gelir. yani kulüplerin seçimli genel kurullarında önlem almanın imkanı yoktur.

    zaten olağan seçime altı ay kalmışken böyle bir seçim kararının ne anlamı var? dursun aydın özbek de yaptı böyle bir seçim ama onun arkasında en ufak bir desteği kalmamıştı ve paraya ihtiyacı vardı. mustafa cengiz’in de sıcak paraya ihtiyacı var ama mayıs 2021’e kadar idare edemeyeceği anlamına gelmez.

    not: ister aralık ister mayıs ayında yapılsın yeni seçimde de adayım mustafa cengiz. başarısı yadsınamaz ve de dört yıllık ffp kıskacından tam kurtulmuşken o’ndan başkasına haramdır o koltuk. bir dönem daha o makamda olması hakkıdır. sağlık durumuna gelince; “gerekirse görevimin başında ölürüm” diyorsa sayın cengiz kimsenin laf söyleme hakkı olamaz.
  • 53
    bu olağanüstü seçimli genel kurulla ilgili özellikle galatasaray muhalefetinin ve basın mensuplarının ortaya attığı iddialar var. bu iddiaları maddeler halinde değerlendirmenin faydalı olacağını düşünüyorum.

    1-bu seçim kararı, iki gün sonra son duruşması yapılacak ve büyük ihtimalle yönetimin aleyhine çıkacak mahkeme kararını etkisiz hale getirmek için alınmıştır.

    bu iddiayı serhat ulueren ekotürk’teki telegol programında dile getirdi ve böyle bir iddianın kulislerde dillendirildiğini ifade etti. konuğu sedat doğan da aynı manaya gelecek yorumlar yaptı.

    bu iddia hukuktan bihaber olanlar için normal karşılanabilir ama hukukçu sedat doğan için üzücü bir durum. çünkü mahkeme yönetimin aleyhine red kararı verse bile (daha önce ihtiyati tedbir kararının devamına karar vermiş istinaf kararı olduğundan) ihtiyati tedbirin devamı şartıyla verecektir. mahkemelerin genel uygulaması da böyledir. dosyada ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise dava reddedilse bile temyiz aşamasından geçip kesinleşinceye kadar tedbirin devamına karar verilir. ihtiyati tedbir devam edeceğinden dosyanın istinafa gitmesi, orada incelenmesi de aylar hatta yıllar alacağından mayıs 2021’de yapılacak seçime kadar davanın sonuçlanması mümkün olmayacak ve olağan seçimli genel kurul mayıs 2021’de yapılabilecekti. bu durumda da alınan idari ibrasızlık kararının hiçbir hükmü kalmayacaktı. yani bu olağanüstü seçimli genel kurul kararının, iki gün sonraki mahkeme kararı ile en ufak bir ilgi ve irtibatının olabileceğini sanmıyorum.

    2-yönetim zaten biliyor ki, beş-altı bin kişinin katılabileceği bir genel kurula içişleri bakanlığı ve valilik izin vermeyecek. biz seçim kararı alalım, seçim istiyordunuz buyrun işte seçim diyelim diye düşünmüştür. bunu başta burak elmas olmak olmak üzere sedat doğan da dolaylı olarak ima etti. (sedat doğan hukukçu olduğundan direkt suçlayıcı konuşmak yerine ima ediyor.)

    bu iddia da saçma. çünkü yasak 1 aralık 2020’de bitiyor. yönetim sürekli seçim baskısı yapan muhalefete karşı ne yapabilir. hiç seçim kararı almasa her ay yapılan divan toplantılarında yönetime saldırıp duruyorlar. bu saldırılardan nasıl kurtulacak yönetim? seçim kararı alarak kurtulabilecek. başka çareleri var mı? yok. o zaman içişleri bakanlığı izin vermese bile yönetim baskılardan kurtulmak için bu kararı almak zorunda değil mi?

    3-yapılacak olağanüstü seçimde mustafa cengiz aday olamaz. çünkü idari ibrasızlık kararına karşı bizzat kendisi dava açmamıştır. davayı açanlar abdurrahim albayrak ve yusuf günay’dır ve dava bunların şahıslarını bağlar. dolayısıyla dava açmayan başkan aslında düşmüştür ve aday da olamaz.

    bu iddiayı dillendiren tek kişi ise sedat doğan. bu da tamamen yanlış ve yasalara aykırı bir iddia. hukukçu, amacına ulaşmak için hukuku eğip bükmez, yasaları ve tüzük hükümlerini yerle bir etmez. kuralları önce objektif olarak değerlendirir ardından amacına uygun değilse yasalara boyun eğer.

    ibra oylaması her yönetici için ayrı ayrı yapılmaz aksine yönetim kurulunun tamamı için topluca yapılır. (diğer kurullar için de topluca yapılır) dolayısıyla bir kişinin açacağı ibrasızlık kararının iptali davası yeterlidir ve iptal kararı alınması halinde bundan bütün kurul üyeleri yararlanır. yani a. albayrak ve yusuf günay’ın açtığı davadan başkan m. cengiz dahil tüm yönetim kurulu üyeleri yararlanır. çünkü iptal edilen karar toplu ibrasızlık kararıdır.

    4-idari ibranın türk hukukunda olmadığı konusunda ise sedat doğan şöyle diyor. “yaklaşık otuz yıl önce tüzüğümüzde bir hüküm vardı. mali kongrede yönetimin düşmesi için on üye tarafından bir önerge verilebiliyor ve bu önerge o anda genel kurulda oylanabiliyordu. oylama sonucunda düşme kararı çıkarsa yönetim düşüyordu. düşme kararı verilmesi halinde de yönetim seçime gitmek zorundaydı. o tüzük hükmü adnan polat zamanında kaldırıldı çünkü yönetim yapılan suçlamalara o anda cevap veremiyordu ve haksız bir durum oluşuyordu. yapılan değişiklikle bu hüküm kaldılıp yerine idari ibrasızlık hükmü getirildi.

    şimdi bu açıklamanın neresini düzeltelim ki? bu açıklama tam anlamıyla ayak oyunlarına ve kumpaslara kapı açacak tarzda bir açıklama.

    öncelikle, adnan polat döneminde değiştirilen, düşme önergesi ve oylaması dernekler kanununun emredici hükümlerine tamamen aykırı. dernekler kanununda yönetimin düşmesi, istifa vs. konuları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. bu kurallar içinde düşme önergesi verilmesi ve genel kurulda oylanması yoktur ve olması da genel mantığa da yasal mantığa da aykırıdır. yasalar bir yönetimin değişmesine ancak seçimli genel kurullarda karar verilebileceğini öngörüyor. hükumetler ve bakanlar için düzenlenmiş “gensoru ile düşürme” uygulaması dernekler kanununda yoktur ve dolayısıyla dernek ya da kulüp yönetimlerini gensoru benzeri düşme oylamasıyla görevden düşürülemez. bunun aksini iddia etmek, kurulacak kumpaslara kapı açmak demektir. o zaman her kulüp yönetimi geceyarısı bir operasyonu ile düşürülebilir.

    bu gerçeklerden hareketle “düşme önergesi ve oylaması” ne kadar dernekler kanununa aykırı ise yerine konan idari ibrasızlık da o kadar aykırıdır.

    5-idari ibrasızlık kavramının ne kadar saçma olduğunu daha önce izah etmiştim ama tekrar etmekte fayda var. hukukumuzda sadece türk ticaret kanunu’nda düzenlenen ibra, borçtan kurtarma demektir. dernekler kanununda da mali genel kurullarda, adı üstünde mali genel kurullarda ve sadece mali işlere ilişkin olmak üzere yöneticileri temize çıkarmak için konulmuş bir kuraldır. idari işlemlere ilişkin olarak, yöneticiler genel kurul kararı ile aklanamaz. yasalara aykırı bir idari işlem varsa bu her zaman soruşturulabilir. bunun aksi düşünülemez. aksi halde her türlü yasadışı idari işlem ibra edilince sorumluluk ortadan kalkar ki bunun hukukumuzda kabul edilmesi mümkün değildir. kısacası idari ibra kavram olarak bile gülünçtür.

    nitekim yargıtay adnan polat ile ilgili davada, idari ibrasızlık hukukumuzda yoktur diyor ve ekliyor; mali ibra aynı zamanda idari ibrayı da kapsar. çünkü ibra’nın bölünemezliği ilkesi vardır. yani diyor tek ibra vardır o da mali ibradır ve bu bölünemez. idari ibra tüzükte olsa bile önemsiz çünkü mali yönden ibra idari ibrayı da kapsar.

    türkiye'de bütün kanunlarda eksiklik ve boşluklar vardır ama bunlardan ikisi komik derecede karmaşık ve kaotiktir. birincisi seçim yasası, (ibb seçimlerindeki tartışmaları hatırlayalım) ikincisi bu bizim galatasaray tüzüğünün idari ibra (yönetsel ibra) düzenlemesi. ne diyelim burası türkiye ve burada kumpas ve ihanet vakai adiyedendir.

    şimdi bütün bu yazdıklarımı düşünerek karar verelim. dursun özbek gibi kulübü 400 m euro borç ve 170 m euro zararla teslim eden, başkanlığı döneminde tek bir derbi maç kazanamayan, liseli bir başkanı ibra edenler, galatasaray’ı uefa’da cezadan kurtaran, iki yıl üst üste şampiyon yapan mustafa cengiz yönetimini neden ibra etmezler. (üstelik gece yarısı kumpas kurarak bu karar alınmıştır.) galatasaray’ı neden böyle bir kaosa sokarlar? bunun galatasaray’a verdiği ve vereceği zararı neden düşünmezler.

    galatasaray ya benimdir ya da kara toprağın diyen bu depresif narsistlere karşı mustafa cengiz’in desteklenmesi boyun borcudur. çünkü insanlığın birinci şartı, haklıdan yana olmak, haksızın karşısında olmaktır.

    not: genel kurul üyesi olsaydım, tüzüğün yönetsel yönden ibrasına ilişkin hükmünün iptali için dava açardım. bunu yönetim kurulu neden düşünmüyor anlamıyorum.
  • 54
    formaliteden, yapmış olmak için yapılan, baskın seçim kokusu veren genel kurul. eğer cengiz yönetimi seçimde aday olursa baskın seçimdir benim açımdan. dursun özbek’in gittiği yoldan gitmenin alemi yok. umarım mevcut yönetimle yollar ayrılır da güzel yad ederiz. kötü hatırlamak istemiyorum bu yönetimi.

    kabul etmesek de bankalar birliği anlaşmasında devlete anlamsız ve sonsuz güven duyulması, federasyon karşısında galatasaray’ın haklarını savunamaması, her yandan fatih hocaya saldırılırken hocayı yalnız bırakmaları ve sadece iyi günlerde ortaya çıkıp kötü günlerde saklanmaları, gitmeleri için yeter sebep. daha transfer skandallarından vs. bahsetmiyorum bile.
  • 62
    ertelenmesi düşünülenin aksine bizim için daha iyi olabilir. yeni gelen yönetim 6 ay için gelmiş olacak sonuçta yeterince sorumluluk almayabilirler ve hazırlıksız olma ihtimalleri yüksek. mayıs ayındaki seçim daha mantıklı olur gibi. tabiki seçimin olması veya olmaması hangisi daha iyi olur görmeden bilemeyiz. galatasarayımız için hangisi daha iyi olacaksa öyle olsun umarım diye düşünmekten başka elden bir şey gelmez maalesef. bekleyip göreceğiz.
  • 63
    28 şubat 2021'e kadar uzatilan geniş katılımlı toplantı yasağına göre artık olağan takvimi olan mayıs 2021 ikinci yarısında yapılması kuvvetle muhtemel seçimli genel kuruldur. olağanüstü sıfatını kaybetmiştir.

    bununla beraber umuyorum ki nisan 2021 ikinci yarısında önce 2019 ve 2020 mali genel kurulları (muhtemelen beraber olarak) yapılır ki bu yıllara ait mali ve idari raporlar üyelerin dikkatine sunulsun.
  • 64
    covid-19 salgınının seyri de düşünüldüğünde ertelenme ihtimali hayli yüksek olan genel kurulumuz. henüz başkan adaylarının tam listeleri ve vaatleri belli bile değilken, ertelenmesi olumlu olur veya olumsuz olur demek doğru olmaz diye düşünüyorum. futbol takımımız açısından bakacak olursak, seçim yarın olsa ve yönetim değişse dahi gelen yönetimin de ffp çerçevesinde futbolcu satarak kaynak yaratması gerekecek. yani bunun için ne kadar hazırlar veya kısa sürede hazır olabilirler mi belli değil. ben de güçlü bir yönetimin camiamıza hava katacağını düşünüyorum ve yönetim değişikliğini gerekli görüyorum. ertelenir veya ertelenmez, umarım camiamız için en hayırlısı olur.
  • 65
    ertelenmesi daha iyi olmuş olandır.
    evet kaos bize şampiyonluk yolunda elçi oluyor ama sonrasında o yönetim şampiyonluğun gazıyla yine sapıtıyor taraftarlar ve üyeler şampiyonluğun gazıyla o yönetimi ilah ilan edip eleştiremiyor kulübün anahtarını 3 yıl teslim ediyor.

    ayrıca başkan adayları yok efendim öyle böyle baskın seçim diye hayıflanıyorlardı, şimdi kardeşim adaylar belli mayıs ayına kadar derdinizi bolca projelerinizi anlatın;
    1-kulübe nasıl sponsorluklar getireeceksiniz
    2-nasıl kaynak yaratacaksınız
    3-futbol takımı ffp biterken maaş bütçesini kısıp daha iyi takım oluşturmak için harika bir 2021 yaz transfer dönemi var orası için nasıl yapılanma düşünüyorsunuz
    4-stad isim hakkı için sponsor anlaşmanız yıl ve gelir ölçeği ne kadar
    5-kemerburgaz ve florya için nasıl yenilikler yaratacaksınız
    6-riva arazisinden gelen para nasıl değerlendirilecek hepsi borçlara mı gidecek yoksa transferde mi çar çur edliecek.
    bunları anlatın sonrasında biz de en hayırlı olabilecek adaya kararımızı verelim.
  • 66
    muhtemelen mustafa cengiz ve yönetiminin önceden haberini aldığı veya öngördüğü şekilde pandemi sebebiyle yapılamayacak olan seçimdir.

    baskıları azaltmak için, seçim kararı alarak "bakın biz seçime kendi isteğimizle gidiyoruz" demek istediler sanırım.

    açıkçası akıllı bir hamleydi. şimdi mart 2021'de yapılacak. çünkü derneklere genel kurul için 1 ay süre verildi. en geç mart sonu yani.

    beni daha çok ilgilendirecek olan kısmı ise artık 20-21 sezonu devre arası transfer dönemi.

    eğer mustafa cengiz aday olmayacaksa bu yönetim bu dönemi de siklemeden geçirir ve mal gibi, yine elimizdeki bir şampiyonluğu muhtemelen fenerbahçe'ye ikram etmiş oluruz.
  • 67
    “perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” deyiminin tam örneğidir bu karar. çok daha az vakanın olduğu ekim 2020’de ertelenen toplu faaliyetlerin, (genel kurulların) salgının pik yaptığı aralık ayında ertelenmemesi akla ve mantığa aykırıdır.

    alınacak bir kararla, mart 2021’de “mali genel kurul ile olağan seçimli genel kurulun birleştirilmesi” ya da mart’ta mali genel kurulun, mayıs 2021’de ise olağan seçimli genel kurulun yapılması en uygun hareket olur. iki ay ara ile seçim yapılması akla ve mantığa aykırı olacağından bu konuda yönetim ve muhalefetin anlaşacağı kanaatindeyim.
  • 70
    covid-19 sebebiyle ertelenmiştir.

    böyle olacağı belliydi. bildikleri de belliydi.

    hep olsun, iyiniyetliler diye savunmuştum fakat bu alenen insanları kandırma amaçlı, trajikomik bir vaka. bu iyiniyet değildir. karar geç alındı, zamanında olsa yapılabilirdi falan bunları geçiyorum. en en en azından gerçekten seçim istiyolardıysa seçim kararı alınınca "muhtemelen izin verilmeyecektir" diye en baştan söylemelilerdi. şimdi ertelenince sadece biz elimizden geleni yaptık diyecekler. bu neticeden haberleri yokmuş gibi.
  • 72
    ertelenen genel kurul. ertelenmesini de hemen hemen herkes bekliyordu fakat ben neden bu konuda yönetimin eleştirildiğini anlamıyorum. seçim kararı alınması istendi yönetimden ve onlar da alabildikleri tarihe başvuru yaptı. 1 aralık 2020 öncesinde zaten yapılamıyordu. ve çıkan genelge ile bu da ertelendi.

    seçim kararı almasalar; suç, aldıklarında; baskın seçim, ertelenince; zaten göz boyamak için yaptılar... kimse merak etmesin, ilk seçimde gidecekler zaten. en fazla geçirecekleri bir transfer dönemi. bu kadar canınızı sıkmanıza gerek yok. ondan sonra her şey düzelecek, bir anda her şey değişecek.
  • 74
    sen aylarca seçim yapılsın diye yönetimi baskıla, yönetim de gerekli izinlerin alınabildiği tarihte, -bakın burası çok önemli! idari ibrasızlık konusunda hukuken haklı çıkmış olmalarına rağmen- seçimli genel kurul kararı alsın sonra pandemi azdığı için ve gerçeğe yakın rakamlar ortaya koyulmaya başlandığı için yasaklar şubat sonuna kadar devlet tarafından uzatıldığından dolayı genel kurul ertelensin kalkıp bunun faturasını yönetime kes, mağduru oynayan olsun bu yönetim, içerden bilgi almış olsun!

    bunun bir benzerini, dursun'la beraber takımımızdaki ekonomik çöküşün baş aktörlerinden duygun yarsuvat da demişti "efendim idari ibrasızlık davasında sonuç bu yönetim için negatif çıkacak bu sebeple şimdiden seçimli genel kurul kararı aldılar" sonra ne oldu, yönetim davayı kazandı!

    en büyük korkum yönetimin rantçılara, komisyonculara, galatasaray için değil kendi repütasyon ve cepleri için hareket eden insanlara geçmesidir. inşallah uzunca bir süre buna şahit olmayız. bir çin atasözü ile girdiyi tamamlamak istiyorum. "eğer bir ülkede küçük insanların gölgeleri büyüyorsa, orada güneş batıyor demektir."
App Store'dan indirin Google Play'den alın